Hayat; Ne baştan sona Ilık nemli Ve bereketli bahçeler gibi Dallarında Elma, armut, nar; Ne baştan sona Güneşli bir baharda Çiçeklenip açar gibi açar umutlar, Ve ne de Zemheride Buza kesen rüzgâr gibi uğul uğul uğuldar. Hayat; Kimi zaman Ucu paslı kamalar gibi Saplanır tenimize, Kimi zaman Acıyla ısırdığımız dudaklarımızdan Akan kan gibi Ilık ılık damlar elimize. Kimi zaman aç, Kimi zaman Yaramıza sürecek bir dirhem ilaç bulamadan, Ve hatta; Kimi zaman, Sevgiliden ve yoldaşlardan Tek bir selam alamadan yaşarız. Kimi zaman Sıcak, nemli bir meltem gibi ılık ılık eser Sarıp sarmalar tenimizi, Kimi zaman ayaz olur Buza keser ayağımızı elimizi. “Hayat işte be kardeşim! Hayat...” diyesi gelir bazen insanın. Bazen Kuş olup uçası, Gül olup açası, Alıp başını kaçası gelir... Kaçarsın dertten, Kaçarsın kardeşim. Kaçarsın kahırdan, Yanıp tutuşmaktan kaçarsın. Kaçarsın denizden, dalgadan Buluttan, Yağmurdan kaçarsın. Kaçarsın maviden, yeşilden Ağaçtan, Ormandan kaçarsın. Kaçarsın, çoluktan çocuktan... Kaçarsın aşktan, Sevgiden, Ve hatta Olacak iş değil belki ama Sevgiliden kaçarsın. Fakat; kaçamazsın kardeşim, Can yoldaşım kaçamazsın. Canım, ciğerim arkadaşım; Seni sen eden Ve her zerresi senden o muhteşem şeyden; Kavgadan kaçamazsın.
30 Kasım 2020
link: Ziya Egeli, Kaçamazsın!, 30 Kasım 2020, https://marksist.net/node/7119
... önceki yazı
Engels: Komünizmin Ölümsüz Savaşçısı /2
Engels: Komünizmin Ölümsüz Savaşçısı /2
sonraki yazı ...
Haftada Sadece 30 Ders mi? Hadi Bakalım Filyasyona!
Haftada Sadece 30 Ders mi? Hadi Bakalım Filyasyona!