Her ne kadar burjuvazinin saldırılarıyla tırpanlanmış olsa da, dünyanın dört bir tarafındaki emekçiler bugün bazı haklara sahiplerse, ister farkında olsunlar ister olmasınlar bunda Ekim Devriminin büyük payı vardır. Eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten siyasal haklara kadar pek çok konuda emekçilerin kazanımı olarak sayılabilecek ne varsa, bunların hepsi diğer işçi mücadeleleri ile birlikte Ekim Devriminin açtığı yolun ve yarattığı etkilerin doğrudan ya da dolaylı sonucudur. İşçi devrimiyle birlikte Rusya’da yaşanmaya başlayan başdöndürücü değişimin etkileri tüm dünyada hissedilmiştir. İşçi sınıfı adına olumlu bu değişimlerin her birinin önemi ayrıdır.
Bunlar Marksist Tutum’un sayfalarında da çok değerli yazılarla ayrıntılı biçimde anlatılmıştır. Hepsini uzun uzun burada anmanın imkânı yok elbette. Sadece emekçi kadınların Ekim Devrimiyle birlikte elde ettiği kazanımları anmak bile bu dönüşümün etkilerinin muazzam olduğunu anlamak için yeterli olur diye düşünüyorum. Ekim Devriminin başarıya ulaşmasının ardından, Rusya’da, emekçi kadınların haklarına yönelik olarak, gelişmiş kapitalist ülkelerin hiçbirinin yanına bile yaklaşamadığı düzeyde bir program uygulanmaya başlanmıştı. Bolşevikler, kadınların eşit yurttaş olduklarını, kadın işçilerin de erkek işçilerle aynı haklara sahip olduklarını tereddütsüz ilan ettiler. Hızlı bir şekilde, tüm siyasal haklarla birlikte eşit ücret, boşanma, doğum kontrolü, kürtaj gibi hakları tanıdılar. Evlilik kilise ve devletin pençelerinden kurtarıldı. Ev işlerinin toplumsallaşması, komünal mutfakların, çamaşırhanelerin ve kreşlerin yaygın biçimde hayata geçirilmesiyle sağlandı. Çocuk bakımının kamusal bir hizmet haline getirilmesinden aile planlamasına, yüksek öğrenim imkânlarına kadar pek çok uygulamayla emekçi kadının özgürleşmesinin nesnel dayanakları işçi devrimi sayesinde oluşturuldu. Burjuva feminizminin ufkunu fersah fersah aşan bu gelişmeler Rusya’daki emekçi kadınların hayatının bir parçası oldu. Sovyet iktidarının verdiği bu ilhamla pek çok emekçi kadın, işçi sınıfının devrimci mücadelesinin bir parçası olmaya yöneldi. Bugün de bütün mücadeleci işçilerin Ekim Devriminin verdiği ilhamla hareket etmeye, mücadelelerini büyütmeye ihtiyaçları var.
Ekim Devrimi tarihin akışında öylesine önemli bir değişikliğe yol açmıştır ki, işçi sınıfının özyönetim organları olan sovyetlerin Rusya’da tüm iktidarı eline aldığı 7 Kasım 1917’den bu yana tüm dünyada egemen sınıfın kâbusu olmuştur. Burjuvazi bu yüzden, Ekim Devrimini karalamak, yok saymak, mümkünse de unutturmak için her zaman sistematik bir çaba içinde olmuştur. İşçi sınıfı devrimciliğinin örgütlü gücünün zayıflamasının bir sonucu olarak da Ekim Devriminin hem önemi, hem de emekçi sınıf için sağladığı kazanımlar yeni işçi kuşaklarına layıkıyla aktarılamaz olmuştur. Oysa bugünün işçileri, devrimcileri için tüm bunları kavramak ve Ekim Devriminden alınan ilhamla mücadeleyi ilerletmek çok önemlidir. Burjuvazinin, sömürülen sınıfların bu en büyük tarihsel eylemini unutturma gayreti mutlaka boşa çıkarılmalıdır. Çünkü Ekim Devrimi, işçi sınıfının dünyayı değiştirme cüretinin bugüne kadarki en somut, en değerli eylemidir.
Yaşasın Ekim Devrimi!
Yaşasın Sınıfsız, Sömürüsüz Bir Dünya Kurma Mücadelemiz!
link: Mersin’den bir MT okuru, Ekim Devriminin Verdiği İlhamla Mücadelemizi Büyütelim!, 7 Kasım 2024, https://marksist.net/node/8374
Yeni Açılım Tartışmaları ve Kürt Sorunu
Bize Devrim Gerek!