Tövbe haşa Biz kullarıyız onun O ne derse o Eğer duysa “O” dediğimi O’na Bir tek “O”dan Kırk maraza çıkarıp Kırkı birden dayanır bir gece vakti kapımıza “O” derse ki mesela Elliye yüz, yüzdür… Yoka “var” diyorsa “Var” Aza “çok” diyorsa “Çok” Siz deseniz ki “O”na “Ey devletlu efendimiz! Açız Valla billa açız Ve hatta üçe beşe muhtacız” “O” da derse ki size “Oh oh maşallah iyi iyi Allah daha da versin” Sakın ha Aman deyim, tek laf etmeyin “O” ne derse o. Mesela siz “O”na “Ah efendimiz! Devletlu efendimiz. Her şey ateş pahası. Peynir yetmiş, et yüz Yok şükür etin yüzünü gördüğümüz Süt sekiz Yoğurt on Ne elde avuçta kaldı Ne sırtımızda yen Ne altımızda don Sıraya giriyoruz patates soğan için” O size derse ki; “Oh ne iyi ne iyi, varlıktandır. Allah daha çok versin” Tepeniz atabilir. Aman ha atmasın. Atsın be kardeşim! Atacaksa atsın artık şu tepeniz! Sabır sabır da, bir yere kadar.
1 Aralık 2021
link: Ziya Egeli, Atsın Artık Şu Tepeniz!, 1 Aralık 2021, https://marksist.net/node/7518
... önceki yazı
Beka Savaşı İçindeki Rejim Emekçilere Saldırıyor
Beka Savaşı İçindeki Rejim Emekçilere Saldırıyor
sonraki yazı ...
Cezaevleri ve Rejimin Zorbalıkları
Cezaevleri ve Rejimin Zorbalıkları