İşçi sınıfının gençleri olarak bizler içinde yaşadığımız dünyayı Marksizmin ışığında kavramaya ve onu değiştirmeye çalışıyoruz. Bu yolda bizden önceki işçi kuşaklarının verdiği mücadeleler ve yaşadıkları deneyimler bizlere yol göstermeye devam ediyor. 1871’de o güne kadar içinde yaşadığı dünyayı sorgulayanlara, kimlerin ve nasıl bir kurtuluş yolu bulabileceğini düşünenlere cevap olarak büyük bir eylem gerçekleşti. İşçiler Paris’te yönetimi ele aldılar. Geleceğin sınıfsız ve sömürüsüz toplumuna giden yola dair bizlere önemli bir miras bıraktılar. Hem Fransız hem Prusyalı egemenler birleşip tüm güçleriyle saldırsalar da, Paris’in işçileri göğü fethe çıkan Komünarlardı. “Ayaklar baş olamaz” diyenlere cevap olarak bir avuç asalağın değil çoğunluğun söz sahibi olduğu gerçek demokrasinin nasıl olması gerektiğini gösterdiler. Paris Komünarlarının yaktığı ateş Ekim Devrimiyle bir başka boyuta ulaştı. Biz işçi sınıfının gençlerine yol göstermek üzere geçmiş tarihsel deneyimler önümüzde durmaya devam ediyor. Onların özlem duydukları dünyayı yaratma uğruna verdikleri kavgayı devam ettirmekten onur duyuyoruz. Ve tekrar ediyoruz; Selam ilk ateşi yakanlara, suyun önünü açanlara; selam karanlığın bağrını yırtarak kör tanrıları ebediyete gönderen Prometheuslara; selam geleceğin büyük ateşini tutuşturacak alazları bizlere ulaştıranlara!
link: Gebze’den bir grup genç işçi, Suyun Önünü Açanlara Selam Olsun!, 17 Mart 2021, https://marksist.net/node/7303
Kadın Komünarların Direnci ve Cesareti Yolumuzu Aydınlatıyor
Paris Komününün Sönmeyen Ateşi