Ekim Devrimi bize işçi sınıfının enternasyonal örgütlülüğünün ne kadar önemli ve hayati olduğunu gösterdi. Devrimden sonra emperyalist ülkelerin egemenleri işçi iktidarını boğmak için domuz topu gibi birleşerek iç savaş başlattıklarında Sovyet iktidarını ayakta tutan şey dünya işçilerinin Rus işçi kardeşleriyle gösterdiği enternasyonal dayanışmaydı. Emperyalist-kapitalist ülkelerin işçileri kendi burjuvalarının yanında yer almayarak onların bütün güçleriyle işçi iktidarına saldırmalarını engellediler.
İşçi sınıfının enternasyonal birliği ve dayanışması Rusya’da devrimin ayakta kalabilmesini sağladı. Milliyetçilik ise Birinci Dünya Savaşında milyonlarca emekçinin cephede birbirini boğazlamasına yol açmıştı. Aradan bir asırdan fazla zaman geçti ama egemenlerin milliyetçilik oyunu değişmedi. Çürüyen kapitalizmi ayakta tutmaya çalışan egemenler tüm dünyayı savaş cehennemine çevirirken işçi sınıfının önüne göçmen düşmanlığında somutlanan milliyetçiliği koyuyorlar. Oysa bugün işçi sınıfının ihtiyacı olan şey enternasyonal dayanışmadır. Enternasyonalizm milliyetçiliğin panzehiridir. Ve ne kadar güçlü bir panzehir olduğunu Ekim Devrimini gerçekleştiren Rusya işçi sınıf ve onları destekleyen dünya işçileri göstermiştir.
Yaşasın Ekim Devrimi!
Yaşasın İşçi Sınıfının Enternasyonal Birlik ve Dayanışması!
link: Samandıra’dan bir kadın işçi, İhtiyacımız Enternasyonal dayanışma, birlik ve örgütlenmedir, 8 Kasım 2020, https://marksist.net/node/7087
Özgürlüğün Kapılarını Açacak Yeni Ekimler İçin!
Dünü Bugüne Bağlıyor, Geleceğe Umutla Yürüyoruz!