Yaşadığımız şehirlerde mızrak gibi yükselen rezidanslar, AVM’ler, oteller görüyoruz. Bizi yönetenler yaptıkları köprülerle, saraylar, yollar ve mega projelerle gurur duymamızı istiyorlar. Son günlerde ortaya çıkan bir haberse, sözde mega projelerle İstanbul’un nasıl yağmalanıp talan edildiğini, patronların ne kadar açgözlü olduğunu bir kere daha gösteriyor. Cumhuriyet’te çıkan haber, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili Bakanlıkların kentteki 76 mega proje için imar planını değiştirdiği ve kimi patronlara ayrıcalıklı imar hakları tanındığını ortaya koyuyor. Bu projelerle birlikte toplamda 12 milyon 400 bin metrekare fazladan inşaat yapılmış ve haksız kazanç elde etmiş patronlar! Usulsüz inşaat yapılan alanların metrekare fiyatlarının 4 bin liradan başlayıp 102 bin liraya kadar çıktığı belirtiliyor. Rantın, talanın nasıl yapıldığının örnekleri verilmiş. Meselâ Şişli’de Yıldız Teknik Üniversitesi arazisi üzerine inşa edilen Nur Tower’ın yükseldiği arazi, 2006 yılına kadar üniversiteye aitken 2010 yılında TOKİ tarafından “turizm alanı” olarak onaylanmış. 20 bin 526 bin metrekarelik inşaat izni olan bu mega proje, 68 bin metrekarelik alana yapılıyor ve fazladan 1 milyar 424 milyon 220 bin lira haksız kazanç elde ediliyor.
Talanın bir başka adresi ise Bakırköy! Marmara Forum AVM’nin 212 bin metrekare inşaat izni varken 370 bin metrekare alana yapılmış. Buradan da yaklaşık 3 milyar 634 milyon lira haksız kazanç elde edilmiş. İBB meclisi imar planında değişiklikler yapıp, bu AVM’yi plana uyumlu hale getirmiş. Anlayacağımız, kaçak yapılan bu yapı belediye tarafından yasal hale getirilmiş. Birileri bu işten milyarlarca lira kazanmış. Haberde liste uzayıp gidiyor. İstanbul’da gördüğümüz plazaların, AVM’lerin, otellerin, rezidansların sahiplerine ayrıcalıklı imar hakları tanınmış. Patronlar şehri arsızca yağmalarken Belediye ve Bakanlık buna göz yummuş.
Patronların ne zaman başı sıkışsa yardıma koşanlar, yeri geliyor yasaları yok sayıyor, yeri geliyor patronların talebine göre yasaları değiştiriyor. Onlar işçileri sömürdükçe ve yaşadığımız şehirleri talan ettikçe para kazanıyor, zenginleşiyorlar. Patronlara pek çok teşvik ve ayrıcalık sağlayan iktidar, işçilere gelince kriz karşısında fedakârlık istiyor. Garibanın nice zorlukla aldığı evler söz konusu olduğunda 3-5 metrekare alan için yasal süreç başlatanlar, yoksulun cebindeki 3 kuruşa göz dikenler, milyonlarca metrekareyi yağmalayan patronlara göz yumuyorlar! Burada fedakârlık yapması gereken işçiler değildir, bu kriz patronların sömürü ve talan üzerine kurulu sistemlerinin krizidir. Talan ve yağmayla, işçileri sömürerek zenginleşenler ödesin bu krizin faturasını!
link: İstanbul’dan bir emekçi , Patronlar İçin Yağma, Talan, Rant Yasal!, 21 Kasım 2018, https://marksist.net/node/6534
Açlık Ordusu ABD’ye Doğru İlerliyor
Bulgaristan ve Fransa’da “Hükümet İstifa” Sesleri Yükseliyor