İstanbul’da YÖK Eylemlerle Protesto Edildi

Bu yılki YÖK protestosu, YÖK’ün kuruluş yıldönümünün hafta sonuna gelmesi ve esas olarak da öğrenci gruplarının yapılacak eylemin biçiminde ortaklaşamaması nedeniyle, İstanbul’da üç ayrı eylemle gerçekleştirildi.

Ortaya çıkan dağınık tablo, eyleme katılımın niceliğini de, içeriğini de etkiledi.

Eylemlerin ilki 5 Kasım Cuma günü Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirildi. İstanbul üniversitesi Vezneciler kampüsünde bir araya gelen öğrenciler, Hergele Meydanı diye tabir edilen Fen-Edebiyat Fakültesinin kesiştiği kapalı alanda marşlar ve halaylarla diğer üniversitelerden gelecek öğrencileri beklediler. Ardından fakülteden topluca çıkılarak, Sirkeci’den tramvayla gelen grupla art arda meydana girildi.

Meydanda toplanan öğrenciler hep birlikte “YöK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “YÖK-Polis-Medya, bu abluka dağıtılacak!”, “Sermaye defol, üniversiteler bizimdir!” gibi sloganlarını attılar.

Yürüyüş, “YÖK’e hayır, Yaşasın özerk-Demokratik üniversite” yazılı “üniversite öğrencileri” imzalı ortak pankart arkasında gerçekleştirildi. Keza farklı politik kimlikler de alana yansıtılmadı. Yalnızca “Liseli öğrenciler” ayrı bir pankartla katıldılar.

Okunan basın metninin ardından bir süre daha sloganlar atıldı, marşlar okundu, halaylar çekildi. Ana kampüsün içine doğru yapılan yürüyüşün ardından, yaklaşık 750 öğrencinin katıldığı eylem sona erdi. Eylem boyunca polisin herhangi bir müdahalesi olmadı.

İkinci eylem 6 Kasım Cumartesi günü yine Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirildi. Gençlik grupları kendi politik kimlikleriyle eyleme katıldılar. Laleli tarafından meydana yürüyen yaklaşık 400 kişilik kortej meydana girmeden çok önce, alan polisler, polis köpekleri ve panzerler tarafından ablukaya alınmıştı. Alana girildikten birkaç dakika sonra polis gaz bombalarıyla öğrencilere saldırdı ve kalabalığı dağıttı. Polisin polisliğini konuşturduğu olaylarda yaralanan ve gözaltına alınan öğrenciler oldu. Ayrı gruplar halinde dağılan öğrenciler, eylemlerine yolu keserek bir süre daha devam ettiler. Bu yılki YÖK eylemlilikleri de geçen yıllardaki gibi öğrencilerin çok küçük bir bölümünün alana taşınabildiği ve tam anlamıyla devrimci gençlik gruplarının marjinalleştiklerinin su yüzüne çıktığı eylemler olarak yansıdılar.