18 Ocak günü muhalif gazete ve dergi çalışanları Gazeteciler Cemiyeti önünde “Özgür Basın Susturulamaz” pankartı açarak bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamada şöyle dendi: “Doğan Dağıtım Satış ve Pazarlama A.Ş., şimdiye kadar dağıtımını yaptığı haftalık ve aylık yayınlarla daha önce bayilerde satılan yayının (bayi kesintisi de dâhil) satış bedelinin yüzde 40’ının kesilmesi üzerinden yaptığı dağıtım anlaşmasını, tek taraflı olarak feshetti. Şirketin yeni anlaşma şartları, dağıtım bedelinin –ister satılsın ister satılmasın– peşin ödenmesini dayatıyor.” “Etiket bedeli” altında dayatılan peşin ödemede istenilen miktar, yayının satış bedelinin çok üstünde.
TC 2007 yılı boyunca başta Gündem gazetesini yayınını neredeyse yılın her ayı bir-iki ay boyunca sansür uygulayarak durdurdu. Medya tekellerinden biri olan Merkez Dağıtım da Gündem gazetesinin dağıtımını yapmayacağını açıkça ilan ederek sansüre destek vermişti. Aynı yıl içinde Gündem gazetesinin dışında Yürüyüş, Kızılbayrak ve Atılım’ın yayınları toplatıldı. Yayın yapma hakları engellendi.
Merkez Dağıtım ve Doğan Dağıtım Şirketleri 2008 yılında devrimci sosyalist basının yayınlarını artık dağıtmayacak. Bu dağıtım şirketleri bugüne kadar dağıtımını yaptıkları muhalif gazete ve dergilere ağır ekonomik koşullar dayatarak muhalif basını susturmaya çalışıyorlardı. Doğan Grubuna ait gazeteler –mesela Radikal– lafa gelince basın özgürlüğünden söz etmeyi pek severler. Ama sıra sosyalist ve Kürt basının hak ve özgürlüklerine gelince basın özgürlüğü hak getire! Çünkü bu aşamada kapitalist çıkarlar devreye girmektedir. Bu da gösteriyor ki, kapitalist düzende basının özgür olduğu bir kandırmacadır. Sadece burjuva basın özgürdür. Çünkü tüm imkânlar kapitalistlerin elindedir.
Burjuvazinin temel ideolojik aygıtlarından biri olan medya tekelleri devrimci yayınların işçi ve emekçilere ulaşmasını engellemek istiyorlar. İşçi-emekçi kitlelerin ve ezilen Kürt ulusunun gözü ve kulağı olan yayınlar tüm engellemelere rağmen, yayın hayatına devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek! Ama sosyalist basının gerçekten de ayakta kalabilmesi için işçi-emekçi kitlelerin sosyalist basına sahip çıkması gerekiyor. Basın özgürlüğü işçi sınıfının demokratik hak mücadelesinin de başında gelmektedir. Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini yükselten işçi sınıfı, basının özgürlüğünü de elde edecektir.
link: Emekli bir deri işçisi, Sosyalist Basın Susturulamaz!, 20 Ocak 2008, https://marksist.net/node/1702
Din Sorunu, Laiklik ve Marksizm