Politikadan böylesine uzaklaştırılmış genç nesillere sınıfımızın deneyimlerini ulaştırmaya çalışanlar kolay başarı beklemiyorlar. Ama işçi sınıfının bilimi olan Marksizmi ulaşabileceği en ücra köşeye ulaştırmak için her türlü çabayı ve emeği harcamaktan da asla geri durmuyorlar. Marksist Tutum sitesi burjuvazinin karanlık yüzüne rağmen insanlığın kurtuluşu mücadelesinde açılan aydınlık bir penceredir. Ben bu sitenin bana açılan penceresinde her geçen gün daha kararlı ve inatçı yüzler görüyorum. İşçi sınıfının insanlığın kurtuluşu uğrunda yürüttüğü mücadelesinde olumlu olumsuz pek çok deneyimi var kuşkusuz.
Burjuvazi kendi sınıf deneyimlerini biriktirmek ve aktarmak için olanak ve araçlarını gittikçe güçlendiriyor. Egemen sınıf, insanlığa düşman olan ideolojisini gencecik beyinlere kazıyacak mekanizmalarını geliştirirken biz de boş duramayız elbette. Tam da bu noktada, sarf edilen çabaların işçi sınıfının mücadelesinde nasıl önemli ve vazgeçilmez değerde olduğunu anlamak ve hakkını vermek zorundayız. Mücadelenin tarihsel deneyimi, Marksizmin vazgeçilmez temel ilkeleri, koca bir külliyat ve inanılmaz bir birikim oluşturuyor. Ama ne yazık ki doğru eller, devrim hedefiyle yoğrulan yürekler, bilimsel temellerde dersler çıkarmaya çalışan beyinler olmaksızın işçi sınıfına ve devrimcilere taşınamıyor.
Bunca tahrifata ve yok etme çabalarına rağmen, bir arkeologun tarihi bir eseri topraktan çıkarırken gösterdiği özenden çok daha fazlasını göstererek Marksizmi gün ışığına çıkaranlar, saygıyı ve sahiplenmeyi fazlasıyla hak ediyorlar. Marksist Tutum sitesinin emekçileri, ciddi bir politik birikimin somut ifadesi olan yazılarında ortaya koydukları doğru perspektiflerle bütün bu tarihsel deneyimden sınıfın ihtiyacı olan dersleri çıkarmayı beceriyorlar. Kuşkusuz en başta devrimcilerin, öncülerin ihtiyaç duyduğu derslerdir bunlar.
Bugün dünyada yükselen bir sınıf hareketinden söz edemeyeceğimiz bir gerçek. Ama diğer bir gerçek de kapitalizmin bu hareketten sonsuza kadar kaçamayacağıdır. Kapitalizmin mezar kazıcıları harekete geçtiğinde, hareketin öncülerinin doğru örgütlenme tarzı, doğru mücadele yöntemi ve bunların sınıf içinde kök salıp salmadığı da kapitalist sistemin mezara gömülüp gömülemeyeceğinin şaşmaz kıstası olacaktır. Emperyalist savaşların, Latin Amerika’daki gibi hareketlenmelerin doğru temelde değerlendirilmesi, doğru örgütlenme ve mücadelede ilkeli tutum, bugün işçi sınıfı devrimcilerinin edinmesi gereken en temel reflekslerdir. Çünkü bir kıvılcımla gözlerini kör edip, işçi sınıfını yine ağır bedeller ödeyeceği karanlık dehlizlere sürükleme lüksünü tarih kendine devrimci Marksist diyen hiç kimseye vermez.
Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum, adını Marksizme yaraşır bir biçimde, yorulmadan 5 yıldır taşıyor. Bu kararlılığın her daim korunabilmesini dileyerek, bu zorlu yolda devrimci bir inat, sebat ve birikimle çalışan Marksist Tutum emekçilerini bir kez daha coşkuyla selamlıyorum.
link: Kadıköy’den MT okuru bir sağlık işçisi, Selam olsun inatçı devrimcilere, 29 Mayıs 2007, https://marksist.net/node/1520
Darbe Tehdidinin İşaret Ettiği Gerçekler
Muhtıra, Küçük-burjuva Solculuğu ve Kemalizm