Sosyal güvenlik sisteminde yeni bir reform önerisi adı altında Çalışma Bakanlığı bir metin yayınladı. Yapılmak istenen temel olarak sosyal güvenlik kurumlarını ortadan kaldırmak. Sosyal güvenlik, tanım olarak, sosyal koruma olarak değiştiriliyor. İşveren ile işçi yoksulluk sınırının üstünde aynı kategoride değerlendirilerek, işçinin sağlık hizmetini satın alabileceği saptanıyor taslakta. Taslakta Sağlık hizmetleri terk edilirken, emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısı yükseltilerek (9000 güne çıkarılıyor) bireysel emeklilik şirketlerinin önleri açılıyor. Sermayeye yeni bir kaynak aktarılıyor. Çok yakında sosyal güvenlik kurumu diye bir kurum kalmayacak.
İşçi sınıfının militan mücadeleci anlayışı gelişmediği sürece kapitalizmin saldırıları devam ediyor. Kazanımlarımızı koruyamıyoruz. Sendikalarımızın bürokratlarının alanlardaki durumu ise içler acısı. En somut örneğini 25 Eylül'de Ankara Abdi İpekçi Parkında yaşadık. Zamanında yüz binleri alanlara taşıyan KESK yönetimi bir avuç katılımcıyla alandaydı. Bu bir avuçluk KESK katılımı, Kamu-Sen bürokrasisinin de bir avuçluk katılımıyla tamamlanıyordu. İşçi sınıfının içinde bulunduğu örgütsel ve ideolojik dağınıklığın sonucu olan bu görüntüler yine işçi sınıfının örgütlü ve bilinçli mücadelesi ile aşılacaktır. Tarihin çöp sepeti kapitalist sistemi alacak kadar geniş.
link: Bir MT okuru, Sosyal güvenlik saldırısı, 24 Eylül 2004, https://marksist.net/node/1205
Sendikal Yasalarda Yeni Düzenlemeler
İş Güvenliği İçin Mücadele Etmeliyiz