Herkese Sakarya’dan merhaba! Öncelikle belirtmeliyim ki yazdıklarım pek iç açıcı değil. Ancak, birçoğumuzun ortak sorunları olduğundan paylaşma gereği duydum.
Üniversitelere gelene kadarki süreçte hep üniversitelerin yalnızca bize gösterilen yüzünü gördük, bize anlatılan o ütopyayı düşledik. Güya üniversite bizim için ayrı bir dünya olacaktı; ancak gerçekliği, yani üniversitelerin yaşanılan yüzünü göremedik. Evet, şimdi tam ortasındayız o yaşamın. Gerçeklerin hiç de anlatılanlar gibi, burjuva medyada bize düşletilenler gibi olmadığını görüyoruz.
Burada hiçbir şey kolay değil; bir yanımızda oturmamıza, kalkmamıza, şeklimize şemailimize karışan "reisler", bir yanımızda bize sürekli olarak milliyetçiliği aşılamaya çalışan faşist ders hocaları. Dört bir taraftan burjuvazinin ablukası altındayız. Burada rektöründen tutun da öğretim görevlilerine, yurt müdüründen tutun da temizlik çalışanlarına kadar herkes milliyetçi, ülkücü. Elbette bu bir rastlantı olamaz. O halde bu yapıyı düzenleyen kurum nedir? Ülkücü faşistler istedikleri her an yurdun belli bir katını kapatıp, toplantılar düzenleyip yurdu inletirken sesini dahi çıkartmayan hatta onları destekleyen yurt yöneticileri, bizim en ufak bir siyasi yazı okumamıza nasıl karışırlar? Bizim düşüncelerimize nasıl zincir vururlar? Veya vurabileceklerini mi zannediyorlar! Bunları bir bir sormalıyız kendimize, bizler özgürce düşünemedikten, tepki göstermedikten sonra cansız bir varlıktan, bir robottan ne farkımız kalır ki? O halde burjuvazinin yaptırım gücü olan devlete ve onun bir organı olan YÖK’e kendimizi ezdirmeyeceğiz. Nasıl kapitalizm bir bütünlülük içinde işliyorsa biz de ona karşı bir birliktelik, örgütlülük içinde mücadele edeceğiz. Doğru, Sakarya’da henüz böyle bir örgütlülükten söz edilmesi mümkün değil, ama ben umutluyum ve elimden gelen her şeyi yapacağım.
Burası belki okunacak bir yer değil, ama üniversiteye hazırlanan arkadaşlara buraya gelmeyin demiyorum, ısrarla buraya gelin. Belki görüşüm açısından şu an yalnızım, ancak sizleri buraya yalnızlığımı gidermek için çağırmıyorum. Burada kazanılacak çok şey var, burada kapitalizmin o çürümüşlüğünü çok rahat bir şekilde görebilmekte insan. Herkes bir şeylerden şikâyetçi, ancak dile getirmekten korkmakta, daha doğrusu birliktelikten yoksun oldukları için çözüm bulamamaktalar. Bir örgütlülük oluşturulduğunda burada her şey değişebilir. Bu birlikteliği oluşturmak için, mücadele etmek için gelin arkadaşlar…
link: Sakarya'dan Marksist Tutum okuru bir öğrenci, Sakarya’dan merhaba!, 15 Ocak 2005, https://marksist.net/node/1198
Kapitalist eğitimi unut, kendi sınıfının eğitimine bak!
Toplumun Sosyalizasyonu