Ben üniversiteye hazırlanmakta olan bir öğrenciyim fakat okulda değil özel bir dershanede eğitim görerek hazırlanıyorum, çünkü eğitimi okulda alamadım. Okul bana ne çalışma koşullarını sunabiliyor ne de sınavda çıkacak sorulara ilişkin bir bilgi verebiliyor. Bu kokuşmuş kapitalist sistem bir yandan “parasız eğitim” adı altında bizlerden para toplarken, bir yandan da yüz milyonlarca lirayı dershanelere akıtmak zorunda bırakıyor. Ben şimdi bunların altında yatan nedenleri çok iyi biliyorum. Elbette şu anda şanslı bir azınlığın içinde sayılırım, çünkü kendim gibi birçok işçi-emekçi çocuğu bu fırsata sahip değil. Üstüne üstlük 2 milyona yakın öğrenci sınava giriyor ve sadece 450 bini bir eğitim programına yerleştiriliyor. Hem de ne eğitim!
Genç kuşaklar aileden başlayıp, çevrede, okulda burjuvazinin silahlarıyla köreltiliyor. Bilmek istediği şeylerden bile soğutulup bir kefen içine sokuluyor. Kendi düşünceleri ve haklarından söz etse politika yapıyorsun diye söz hakkı verilmiyor. Öğrenmek istediği şeylerden soğutulup kapitalizmin altına gömülüyorlar. Kapitalizmden güzel bir gelecek bekleyip sömürüldüğünün farkında olamıyorlar, zira bu sistem güzel bir eğitim ve güzel bir hayat hayalleriyle biz genç kuşağın beynini yıkıyor. Bu da sermayenin bize verdiği armağanlardan biri.
Neyse ki ben kapitalizmin bizi dışarıdaki rekabetçi, altta kalanın canı çıksın diyen ortama hazırladığını artık görebiliyorum. Bu sistemin bizlere kazandırabileceği bir şey yok. Parasız, eşit, bilimsel, anadilde ve toplumun tümüne yönelik bir eğitim için kolları sıvamak gerekir. Ve bu da kendi sınıfımızın eğitimini almaktan geçiyor.
link: İstanbul'dan MT okuru bir dershane öğrencisi, Kapitalist eğitimi unut, kendi sınıfının eğitimine bak!, 15 Ocak 2005, https://marksist.net/node/1155
Yaşananları Unutma: Saldırı Hepimize!
Sakarya’dan merhaba!