Konuşan kalbimin sesi,
Korkum, kaygım, tasam yok.
Övünerek, derim ki:
Beğendiğim tek bayrak
Kızıl renkli bayraktır.
(Eugene Chatelain, Yaşasın Komün)
İşçi sınıfının devrimci mücadele tarihinde öyle dönemler vardır ki, insanın hafızasına kazınır ve sen mücadeleye devam ettiğin sürece o dönemleri hatırlayıp gelecek güzel günler için daha da bilenirsin. Paris Komünarlarının yaktığı ateş 150 yıldır devrimci mücadeleye ışık tutmaya devam ediyor. 18 Mart 1871’de Fransız işçi sınıfı egemenlere karşı ayağa kalktı ve Paris’te işçi komününü kurdu.
Tarihte ilk defa işçi sınıfı burjuvaziyi alaşağı edip kendi iktidarını kurmuştu. 72 gün ayakta kalmayı başaran Paris Komünü deneyimi işçi sınıfının mücadelesinde çok önemli bir yere sahip olmuştur. İşçi iktidarının nasıl bir yönetim şekli olacağının somut ilk göstergesi olan Paris Komünü deneyimi gelecek güzel günler için, sınıfsız, sömürüsüz bir dünya kurmak için bir meşale olmaya devam edecektir. Mücadele bayrağını daha yukarılara taşımak, işçi sınıfının devrimci iktidarını kurmak için mücadeleye atılmak, geçmişteki tutuşan alevleri büyütmeyi, yüreğinde hissetmeyi, deneyimleri yeni yeni insanlara aktarmayı devrimci sorumluluk olarak hissetmek biz mücadeleci işçilerin temel sorumluluğudur. Selam olsun ilk ateşi yakanlara, suyun önünü açanlara; selam olsun geçmişin deneyimlerini bugünlere taşıyanlara! Tarihini bilmeyen geleceğini de bilemez diyen biz mücadeleci işçiler olarak tarihsel deneyimlerimizden hem öğreniyor, hem de öğrendiklerimizi hayata geçirmek için mücadele ediyoruz. Yaşasın Komün! Yaşasın İşçi Sınıfının Devrimci Mücadelesi!
link: Hadımköy’den MT okuru bir grup metal işçisi, Yaşasın Komün!, 19 Mart 2021, https://marksist.net/node/7314
Paris Komününün Sönmeyen Ateşi
Selam Olsun Tarihin İlk İşçi İktidarına, Paris Komününe!