Açgözlü egemenler, iliklerine kadar sömürdükleri ve ezdikleri işçileri ve emekçileri şimdi de kendi çıkarları uğruna savaşa sürmeye çalışıyorlar. Tek adamlığını ilan eden kişi ve avanesi, karanlık yüzlerini ve çürümüş ruhlarını hiç utanıp sıkılmadan gözler önüne seriyor. Yıllardır bin bir türlü vaatle yoksul insanları aldatarak iktidarda kalan Erdoğan’a ve AKP hükümetine 7 Haziran seçimlerinde emekçiler, artan sefalet koşulları ve anti-demokratik uygulamalar yüzünden bir ders verdi. Bunu hazmedemeyen Erdoğan, sonsuza kadar süreceğini sandığı iktidarını kaptırmamak için kirli oyunlarını devreye sokmaktan çekinmiyor. Yoksul insanların ölmesini önemsemeyen Erdoğan, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor.
Erdoğan, bu savaşa tepki gösteren bir “şehit” yakınına şu sözleri söyleyebiliyor: “Senin de ağabeyin bu mesleği seçmeseydi!” Diyorlar ki “şehitlik ölümlerin en güzelidir. Ne kadar şanslısınız!” Ve ekliyorlar: “Şehitlik ölümlerin en şereflisi, sabır, acı ama meyvesi tatlı.” Yaşadıkları saraylardan bunları söylemek pek kolay! Bu acının “meyvesi tatlı” ama onlar ne hikmetse bu “meyvenin” değil, başka meyvelerin peşindeler.
“Vatan sağ olsun” naraları artık işçi ve emekçiler için tek başına yetmiyor. Ölen gencecik insanların ne malı ne mülkü vardı. Arkalarında kalanlara bıraktıkları miras olsa olsa borçtan ibaretti. Çünkü vatanım dediğin yerde mezar yeri için bile para ödemek zorundasın! Vatanım dediğin yerde paran yoksa sokakta yaşamak zorundasın, paran yoksa su içemezsin, aç kalırsın, tatil yapamazsın, o cennet gibi yerlerinde yaşamayı bırak gezmeye bile gidemezsin! Peki, o halde biz kimin vatanını korumak için ölüyoruz? Mesele düşmana karşı vatanı korumak meselesi de değil. Asıl mesele gerçek düşmanın kim olduğunu görmektir. Düşman; kendileri zevkusefa içinde yaşarken umursamadan ölmemizi isteyen egemenlerdir. Biz işçi ve emekçilerin bunları çok iyi görüp, savaş çığırtkanlıklarına hayır demesi gerekir. Bizim düşmanımız kendimiz gibi ezilen, sömürülen gariban insanlar değil, birbirimizle savaşmamızı isteyenlerdir!
link: Küçükçekmece’den bir işçi, Düşmanımız Birbirimizle Savaşmamızı İsteyenlerdir!, 16 Eylül 2015, https://marksist.net/node/4467
Devletin Ayrımcı Uygulamaları
İran’la Nükleer Anlaşma ve Ortadoğu’da Dengeler