Elif Çağlı “Bu Dünyaya Marx Geldi” adlı 73 sayfalık eserine, 1818 yılında dünyaya esmer tenli bir bebek olarak gelen ve işçi sınıfının biliminin ve kurtuluşunun temelini atan Karl Marx’ın yaşamı ile başlar. Çağlı’nın bu kitabında, Marx’ın çalışmalarında emeği çok büyük olan sevgili eşi Jenny ve Engels ile de tanışırız. Marx’ın bütün yaşamını ve tüm mücadelesini olduğu gibi anlatmış bu incecik kitapta Çağlı.
“Büyük düşünür ve devrimci Marx” başlığının altındaki ilk paragrafta, Çağlı, Marx’ı nasıl anlamak gerektiğinin özetini vermiştir: “Marx kendi döneminin en önde gelen çok derin bilgili bir düşünürüdür. İlgi alanı muhtelif bilim dallarından edebiyata uzanan Marx, bildiği çeşitli Avrupa dillerine, çalışmalarının gerektirdiği anda Rusça ve Arapça öğrenmeyi de ekleyebilmiştir. Marx’ın dehası bir yana, bu engin ilgi ve bilgi alanı kuşkusuz o zamanın koşullarının bir ürünüdür. Marx’ın antik Yunan edebiyatı için söylediği gibi, nasıl ki o zamanlar insanlığın bir daha geri gelmeyecek çocukluk çağıysa, Marx’ın yaşadığı dönem de muazzam bilgi birikimine sahip öncü aydın kişilerin yetiştiği bir çağdır. O dönemler insanlığın ileri yürüyüşünde görevini yerine getirmiş, bilim alanında diyelim Charles Darwin gibiler sivrilirken, işçi sınıfının dünya görüşünün oluşturulması bakımından da temelleri Marx ve Engels döşemiştir.”
Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı gibi, Marx ve Engels işçi sınıfının mücadelesinin temelini atmışlardır. Yani işçi sınıfının ve insanlığın ileriye yürüyüşü için kimsenin Amerika’yı yeniden keşfetmesine gerek kalmamış, Marx’ın “filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır, oysa sorun onu değiştirmektir” sözü hasıl olmuştur.
Engels, ölümsüz yoldaşı Marx’ın ölümünde yaptığı konuşmada onun için “o bir dehaydı. Bizler olsa olsa yetenekli kişilerdik” der. Her ikisi de aynı zamanda muazzam birer örgütçüydüler. Örgütçü ve örgütlü olmamış olsalardı onların o devasa eserlerini sadece bir avuç okumuş kimse okuyup bir kenara koyardı. Oysa Marx ve Engels dönemlerinin pek çok sektörden öncü işçileri örgütlemişlerdi. Ve o öncü işçiler çalıştıkları fabrikalarda ve yaşadıkları izbe evlerde Komünist Manifesto’yu okurlardı. Komünist Manifesto elden ele, dilden kulağa böyle yayılarak işçiler arasında en çok konuşulan kitap oldu.
Elif Çağlı, neredeyse tüm eserlerinde devrimci Marksizmi, yani yıkıntılar altında kalmış o cevheri yer altından çıkartmak için adeta iğneyle kuyu kazmıştır. Çağlı, bu 73 sayfalık ama içeriği Komünist Manifesto gibi önemli kitabının her satırında işçi sınıfını devrimci mücadeleye ve kapitalist düzeni yıkmaya çağırıyor.
“Marx’ı 200. yıldönümü vesilesiyle bir kez daha anarken sözü daha da fazlaca uzatmaya gerek yok. F. A. Sorge’nin Marx hakkında dediği gibi: «Marx’ın bir bilim adamı, işçi sınıfının bir savunucusu olarak yaptığı şeylerin, ne dökme demirlerden anıtlara ne de ateşli söylevlere ihtiyacı yoktur. Marx’ın eylemlerini dile getiren şeyler bronz ya da granit anıtlar değil, yer yuvarlağının her yanında sayısız işçinin Marx’ın ölümsüz savaş çağrısını izleyerek oluşturdukları saflardır.» Bu gerçeklik, dünden bugüne burjuva düzen güçlerini korkuya saldı durdu. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar güneş balçıkla sıvanamaz! Nitekim Karl Marx’ın devasa eseri Das Kapital, 2008 yılında düzenlenen Frankfurt kitap fuarında en çok satılan kitaplar arasında en başta yerini aldı. Keza 2009 yılında BBC tarafından düzenlenen “bin yılın en büyük düşünürü” adlı online anketinde Marx yine ilk sırayı kaptı.
“Evet, Marx yıllara meydan okuyan tüm yapıtları ve yaktığı devrimci meşalesiyle bugün aramızda yaşıyor. Onun ve yoldaşı Engels’in, işçi sınıfının devrimci mücadelesine miras bıraktıkları Komünist Manifesto hâlâ dünyada en çok basılan eserler arasında ilk sıraları korumayı sürdürüyor. Ve de bu çürümüş kapitalist düzen insanlığı yıkıma sürükleyen krizleriyle, kanlı savaşlarıyla, dayanılmaz toplumsal eşitsizlik ve baskılarıyla dünya işçilerini devrimci isyanlara çağırdığı ölçüde, Marksizmin ve Karl Marx’ın kıymeti gün geçtikçe daha iyi anlaşılacak. Bu böyle biline!”
link: İzmir'den bir MT okuru, “Bu Dünyaya Marx Geldi” Kitabını Anlamak, 23 Ekim 2024, https://marksist.net/node/8368
Tunus: Gasp Edilen Devrimden Said Diktatörlüğüne
Eğitimde Derinleşen Çürüme ve Çöküş