Dünyanın akciğerleri olarak bilinen Amazon Ormanları ile ilgili yeni bir çalışma yayımlandı. Nature Climate dergisinde yer alan araştırma, ormanların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ağaçların artık sağlıklı olmadığı ve devrilme noktasına ulaştığı belirtiliyor. Bu yakın bir gelecekte toplu ağaç ölümlerinin görülebileceği anlamına geliyor. Daha önce kamuoyu ile paylaşılan çalışmalarda bu durum kritik eşik olarak belirlenmişti. En son yayımlanan araştırmanın bulguları, kritik eşiğe daha çok yaklaşıldığını ortaya koyuyor.
“Dokuz Güney Amerika ülkesine yayılmış durumda olan Amazon ormanlarının %60’ı Brezilya topraklarında yer alıyor… Amazon yağmur ormanları, yeryüzündeki yaşayan ya da ölüp fosilleşen tüm biyolojik maddelerin %10’unu da bünyesinde barındırıyor. Amazon bölgesinde varlığını sürdüren pek çok canlı türü, ilaç, gıda ve başka maddelerin üretimi açısından kaynak teşkil ederken, bu biyolojik çeşitliliğin korunması, bölgedeki diğer ekosistemlerin istikrarı açısından da çok önemli.”[*] Yeryüzündeki oksijenin yüzde 20’sini sağlayan Amazon ormanları işte böyle paha biçilmez bir öneme sahip. Ancak kapitalist egemenler için Amazonların eşsiz doğası asla elde ettikleri servetten değerli olamaz. Söz konusu çalışmanın verileri, bu gerçeği yeniden gözler önüne seriyor.
Çalışmada 1991’den 2016’ya kadar Amazon’un el değmemiş 6 binden fazla bölgesine ait uydu verileri inceleniyor. Veriler, ormanın yüzde 75’inden fazlasının direncini kaybettiğini gösteriyor. Dünyadaki yağmur ormanlarının sanayi devrimi öncesine kıyasla 5’te 1’inin yok edildiği aktarılıyor. Buradaki yok oluştan kasıt, ağaçların kesilmesinden, madencilik faaliyetleri uğruna ormanların talan edilmesinden ibaret değil. Amazon ormanları hayati önemdeki fonksiyonlarını süratle yitiriyor.
Amazonlar 90 ilâ 140 milyar ton karbonu absorbe ediyor. Kritik eşiğe ulaşılması ve toplu ölümlerin görülmesi halinde, milyarlarca ton karbon atmosfere salınmış olacak. Bu ise dünyanın daha çok ısınmasına neden olacak. 2019 yılındaki yangınlardan sonra Amazonların pek çok bölgesinde ağaçların, emdiğinden daha fazla karbondioksiti artık atmosfere salmaya başladığı bazı araştırmalarla ortaya konulmuştu. Yani bahsedilen kritik eşiğe ormanın belli bölgelerinde çoktandır erişildi.
Dünya üzerindeki canlı ekosistemlerinin %97’si bozulmuş durumda. Tüm canlıların yaşamını tehlikeye sokan kapitalizmin işleyiş yasalarıdır. Kapitalistler işçi sınıfının olduğu gibi doğanın da azılı düşmanlarıdır. İktidara geldiği ilk günden itibaren doğa düşmanlığını aralıksız sürdüren, Amazonlara olan sınıfsal kinini gizlemeye bile ihtiyaç duymayan Bolsonaro da böylesi bir kapitalisttir. Bolsonaro ve Brezilya’nın açgözlü egemenleri Amazonlardaki tahribatın baş failleridir. Amazonlar gibi muazzam bir yaşam pınarının dahi ölüm çukuruna dönüştürülebilmesi, kapitalizmin nasıl bir sistem olduğunun çarpıcı bir örneğidir. Bu düzenin çarkları işledikçe ölüm çukurları ne yazık ki artmaya devam edecektir. İklim krizine ilişkin son dönemlerde yapılan tüm çalışmalar aynı gerçeğe işaret ediyor. İklim krizini yaratan ve derinleştiren kapitalizmdir. Sadece emekçiler değil doğa da kapitalizmin esareti altındadır. Tüm gezegenin özgürlüğe kavuşması ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle mümkün olacaktır.
[*] Aylin Dinç, Amazonlar Kapitalistlerin Kârı Uğruna Yanıyor, marksist.com
link: Ankara’dan MT okuru işçi-öğrenci , Amazonlar Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya!, 23 Mart 2022, https://marksist.net/node/7602
Newroz’da Yüz Binlerden Barış, Eşitlik, Özgürlük Çağrısı!
Komintern Döneminde Cephe Taktikleri ve Pratikleri /3