Bir metal işçisi: Marksist Tutum’un benim hayatıma etkisi çok büyük. Pek çok örnek verebilirim. Şimdi biraz daha geriye bakıp 2017 yılını hatırlıyorum. Benim gibi emekçi çocuklarının o yıllarda askerliğini bedelli yapma olanağı yoktu. Askerde hizmet takımında çavuş yaptılar beni. 30-35 kişilik ekibimiz vardı. Arkadaşlarımın hepsi Kürttü ve ciddi bir baskı altında tutuluyorduk. O zamanlar cumhurbaşkanlığı seçimleri gündemdeydi ve hepimizi mutsuz eden gelişmeler nedeniyle morallerin çöktüğü zamanlardı. Ben bu moralsiz atmosferde bir fırsat buldum ve açıp Marksist Tutum’u okudum. Okuduklarım kendimi toparlamamı sağladı. Rejimin herkesin üzerine karabasan gibi çöktüğü bir ortamda diğer arkadaşlarıma da moral verdim. Hatta bir fırsatını bulup Kürtçe türkülerimizi söyledik, omuz omuza verip halaylar çektik. Eğer Marksist Tutum’u okumasaydım ben de bu koşullarda benzer bir moralsizliğe savrulabilirdim. Bence nerede olursak olalım Marksist Tutum’un varlığı sayesinde ortak bir duygunun ve mücadele azminin parçası olarak kendini kesinlikle daha güçlü hissediyorsun. Sonuçta askerlik en mantıksız şeylerin yapıldığı yerdir. O yüzden çok daha fazla moral bozucu ve boğucu bir atmosfere maruz kalıyorsun. Seçimler vardı ve ben de ilgili yazıları olabildiğince takip ediyordum ve olup bitenleri sorguluyordum. İşçiyim, çalışmaktan ne kadar zaman kalırsa o kadar okumaya, öğrenmeye çalışıyordum. Şimdi bir de askere gelmiştim. İnsan tek başına kaldığında gerçekleri görmek o kadar kolay olmuyor. Olaylara doğru bakamıyorsun. Marksist Tutum’a bakınca ve kavrayamadığım meselelerin üzerine yazılmış yazılar görünce iki şeyi düşünüyorum. Öncelikle sorunun sadece benim sorunum olmadığını, sınıfımın sorunu olduğunu ve ikincisi Marksist Tutum’un sınıfıma yol gösterdiğini anlıyorum.
Bir metal işçisi: Doğru haber kanalım. Marksist Tutum’la 14 yıldır tanışıyorum. Tanıştığımda 16 yaşındaydım. Marangozlukta çıraklık yaptığım dönemlerden beri okurum. Televizyonlarda ne anlatılırsa anlatılsın benim asıl beslendiğim yer Marksist Tutum olmuştur. Halen sürmekte olan savaş meselesinden salgın sürecinde yaşadıklarımıza kadar hemen her konu üzerine işçi arkadaşlarımla tartışma olanağı yaratıyor bana. Mesela bugün Ukrayna-Rusya savaşı niye başladı ve niye sürüyor? Geçmişte özellikle hepimizi heyecanlandıran Arap coğrafyasındaki isyanların nedeni neydi? Bütün bunları kavrayabilmek açısından Marksist Tutum kılavuzum oldu. Eğer Marksist Tutum’u takip etmeseydim hayatı sorgulayan, merak eden biri olmazdım. Kabuğumda yaşardım.
Bir işçi-öğrenci: Marksist Tutum bana yol gösteriyor. Ben Marksist Tutum’u açıp okumayınca haberleri okuduğumu hissetmiyorum. Bizimkilerin ne dediğini görmeden huzur bulamıyorum. Ben Marksist Tutum ile tanışmasaydım belki yine kendimce sorgulayan biri olurdum ama siyaseti, hayatı bu denli kavrayamazdım. Aksi durumda kendi halinde biri, kaybolmuş biri olurdum. Bir yazıyı okumaya başladığımda arkası geliyor. Çünkü bilgi deryası gibi, okudukça okuyasın geliyor. Birkaç gün bakmadığımda kaçırdığım pek çok şey olduğunu görüyorum her seferinde.
Bir metal işçisi: Marksist Tutum’la 2008 yılında tanıştım ve büyük bir hayranlıkla okuyorum. Eski yazılara bile dönüp dönüp bakıyordum. Başka yazılar da okuyorum ama Marksist Tutum’un yazıları benim için her zaman anlaşılır ve anlamlı. Yazılar hep nokta atışı yapıyor ve insana neye odaklanması gerektiği konusunda gerçekten ihtiyaç duyduğu cevapları veriyor. Gündemde hep bir şeyler oluyor. Şimdilerde mesela çok sıcak birkaç sorun var. Örneğin göçmenlere yönelik kışkırtma ve düşmanlaştırma siyaseti yürüyor. Rusya ve Ukrayna meselesi üzerinden tartışılsa da çoktandır süren bir dünya savaşı var. Yeterince anlamıyorsam “kesin bizimkiler yazar” diyorum ve doğru bilgiyi almak için yazıları bekliyorum. Bir durum oluyor ve ben bunu mutlaka sormalıyım diye düşünürken hemen Marksist Tutum’da o konuyu da kapsayan bir yazı çıkıyor. Konuyu ele alışı, bizim kavrayacağımız biçimde anlatışı, olayları analiz edişi ve gelecekte olabileceklere ilişkin öngörülerinin isabetli oluşu beni hep çok etkiliyor. Okuyamadığım yazıları kaçırdığımı düşündüğümde çok üzülüyorum. Sistemin yarattığı pek çok sorun yeni değil sonuçta ama yeniden anlatılırken bile çarpıcı biçimde ele alınışı beni hayran bırakıyor. Ben yazıları okuduğumda kendime hep daha çok güveniyorum. Örgütlü olmanın gücünü daha fazla hissediyorum.
link: İstanbul/Tuzla’dan bir grup MT okuru , Marksist Tutum Bizlere Güven ve Umut Aşılıyor, 10 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7662
Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek
Bilinçli İşçilerin Kılavuzu Marksist Tutum 20 Yaşında