Ne varsa yerin üstünde; Yerin altında ne varsa, Dallarımızın ucunda, Avuçlarımızın içinde … bizim. Ne tek bir tanesi öğüttüğümüz buğdayın Mayaladığımız ekmeğin ne tek bir dilimi, Ne tek bir santimi dokuduğumuz kumaşın Ne de suyun tek bir damlası … hiçbirimizin Sarayların altın kulplu kapıları, Işıltısı şehirlerin Eti, sütü, balı, şekeri varsıl sofraların, Fakirliği, kapısız penceresiz konduların Tuzu, ekmeği, Acı soğanı yoksul sofraların … bizim! Ne ekip ne biçtiysek, Ne öğütüp ne pişirdiysek; Güneşin altında kavrularak, Yağmurun altında ıslanarak birlikte yaptık. Geçmişten bugüne ne getirdiysek Ne götüreceksek bugünden yarına; Ve ne varsa yerin üstünde Yerin altında ne varsa Ne varsa dallarımızın ucunda Avuçlarımızın içinde… Bütün çekilmezliği, bütün kahrıyla Sevabı, günahı ve günahkârlığıyla … bizim.
15 Şubat 2020
link: Ziya Egeli, Ne Varsa Yerin Üstünde…, 15 Şubat 2020, https://marksist.net/node/6840
... önceki yazı
Büyük Savaşlar Artık İmkânsız mı?
Büyük Savaşlar Artık İmkânsız mı?
sonraki yazı ...
ABD-İsrail Ortak Yapımıyla “Yüzyılın Zorbalığı”
ABD-İsrail Ortak Yapımıyla “Yüzyılın Zorbalığı”