İnsanlığın kurtuluşunun bir gün gerçekleşeceğine inanan emekçi bir kadınım. Ekim Devriminin biz mücadeleci işçilere ne denli mühim bir miras bıraktığını, içinde yaşamaya mecbur bırakıldığımız çürümüş kapitalist bataklığa baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz. 100 yıl önce, işçi sınıfının öncülüğünde insanlık yeni bir dünyanın ayak seslerini duydu. Olmaz denilen oldu, değişmez denilen değişti, ayaklar baş oldu. Bugün ise karanlığın içinde yüreğimizde taşıdığımız umudun yol göstericisi oldu.
Evet, bugün zor ve karanlık günlerden geçiyoruz. Emekçi kitleler yoksulluk yetmezmiş gibi savaşın kurbanı oluyorlar. Zihinler köreltiliyor, gerçekler karartılıyor, maruz kaldığımız yaşamın sorgulanması istenmiyor. Haksızlıklar çığ gibi büyüyor. Bir avuç asalağı bir fiskesiyle darmadağın edecek milyonlarca insan tek başına olduklarını düşünerek ses çıkarmıyor. Oysa tek başına olmadığımızın, güçlü olduğumuzun kanıtıdır Ekim Devrimi. Ekim Devrimi işçi sınıfının örgütlü gücüyle başka bir dünyanın hayal olmadığını göstermiştir bizlere. Kapitalist dünyanın şaşakaldığı, korkudan tir tir titrediği bu muhteşem kalkışma gelecekte yine tekrarlanacaktır elbet. Yolumuz zorlu ve engebeli. Ama bu bizi yıldırmayacak, azimle ilerlemeye devam edeceğiz.
link: Gebze’den bir kadın işçi, 100 Yıl Önce Ayaklar Baş Oldu, 7 Kasım 2017, https://marksist.net/node/6019
Karanlıkları Yırtan Fırtına: Ekim Devrimi