Marksizmin ateşini harlayalım

Bu topraklar üzerinde 12 Eylül’ün izleri derince durmaya devam ediyor. O zamandan bu yana işçi sınıfında açılan yara kanamaya devam ediyor. İşçi sınıfının o günleri yaşayan kuşağı niye yenildiğini bilmezken bugünün genç kuşağı o gün ne yaşandığını bile bilmiyor. Bunda egemen sınıfın yoğun çabalarının önemli bir payı olsa da bundan daha önemli başka bir etken tüm yakıcılığıyla önümüzde duruyor: işçi sınıfının devrimci önderliğinin yokluğu. 1980’de Bolşevik tarzda örgütlenmiş sağlam bir örgütlülük olsaydı işçi sınıfı bugün gerilediği noktada olmayacaktı.

Bolşevik önderlik işçi sınıfına önemli dönemeç noktalarında rehberlik edebilecek, sınıfın güvenini kazanmış, geçmiş mücadele deneyimlerini işçi sınıfına aktarabilen, Marksizmi layıkıyla savunan, ilkelerinden taviz vermeyen, dünyayı sınıflardan ve sınırlardan temizlemeyi düstur edinmiş bir önderliktir. Böylesi bir önderliği yaratılması, tamamen çarpıtılmış olan Marksizmi yeniden ayakları üzerine dikmeyi başarmakla yakından ilişkilidir.

Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum internet sitesi beş yıl önce yayın hayatına başladığında, daha ilk yazılarından itibaren, Marksizmi ona bulaştırılan Marksizm dışı anlayışlardan kurtarmayı önüne hedef olarak koydu. Bugünün zihinleri burjuva ideolojisi tarafından çarpıtılmış genç işçi kuşaklarını harekete geçirebilmek, sınıfla güven temeli üzerinde inşa edilmiş canlı bağlar kurabilmek, her şeyden önce bu temel muhasebeyi yapabilmeyi gerektirir. Marksist Tutum, beş yıldır yayınlanan yazıların içeriği ile işçi sınıfının yolunu aydınlatan gerçek bir ışık olduğunu ortaya koydu. Bu ışık Bolşevizmin ışığıdır. Ve bu ışığın bu topraklardan yükselmekte oluşu benim kuşağımdan gençler için büyük bir fırsattır. Bu ışık yükseldikçe etki alanı da tüm dünyayı saracaktır ve sömürünün hiçbir biçiminin olmadığı, sınıfların ve sınırların olmadığı bir dünyayı hayal olmaktan çıkaracaktır.