Bizler tekstilde çalışan kadın işçiler olarak Ekim Devriminin 100. yılını coşkuyla selamlıyoruz. Bizler ancak bilinçli ve örgütlü işçiler olduktan sonra Ekim Devriminin önemini ve tarihini öğrendik. Bugün tek adam-tek parti rejiminin dayatıldığı, baskıların alabildiğine arttığı bir süreçten geçmekteyiz. Fakat tarih gösteriyor ki örgütlü işçiler asla karamsarlığa düşmezler. İşçiler 100 yıl önce Çarlığı yıkarak kendi iktidarlarını kurdular. Birinci Dünya Savaşında milyonlarca insan kapitalistlerin çıkarları uğruna öldü. Tüm olumsuzluklara rağmen işçiler mücadele etmekten geri durmadılar. Askerler savaşı bırakıp işçilerin yanında saf tuttular.
Kapitalistlere korku salan işçi devrimi savaşı durdurdu. Ekim Devrimini hayata geçiren Rus işçileri de bizim gibi işçilerdi. Aslında işçiler örgütlendiklerinde çok büyük bir güç oluyorlar. Ekim Devrimi bunun büyük bir örneğidir. İşçiler kendi tarihlerini yeni öğrenmeye başladığında, işçilerin yaptığı devrim hayal gibi geliyor. Biz de yeni öğrenmeye başladığımızda hayal gibi geliyordu. Fakat devrimci mücadeleyi hayatımızın her alanında hissetmeye başlayınca bu düşünceler kaybolup gidiyor. Biz işçiler umudumuzu günden güne yeşertmeliyiz. Ekim Devriminden aldığımız inançla, azimle, kararlılıkla mücadele ediyoruz. Kapitalizmi tarihin çöp sepetine atacak olan işçi sınıfının örgütlü gücüdür. İyi ki devrimci mücadeleyle tanışmışız. Biz kadın işçiler mücadelede en önde olmalıyız. Çocuklarımıza onurlu bir yaşam bırakmak bizlerin boynunun borcudur. Kız çocuklarının daha özgür yaşayacağı ve erkek egemenliğinin olmadığı bir dünya bırakmak bizlerin elinde. Yaşasın Ekim Devrimi!
link: Esenyurt’tan bir grup kadın tekstil işçisi, Ekim Devrimini 100. Yılında Coşkuyla Selamlıyoruz, 16 Kasım 2017, https://marksist.net/node/6052
Hong Kong’un Tabut Evleri!
Kindarlaştırma Siyasetiyle Bozulan Toplumsal Doku