Sayfalar
Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum sitesi yayın hayatına başlayalı 20 yıl oluyor. İşçi sınıfının bağrında kök salmak üzere yola çıkan Marksist Tutum, sınıf dışı modalara kapılmayan, gelgeç rüzgârlar karşısında serinkanlı duruşunu bozmayan, her daim işçi sınıfının davasını ilerletmeye odaklanan çizgisiyle sınıf saflarında karşılığını buluyor. Okurlarımızın 20. yılımız vesilesiyle ilettikleri kutlama mesajları bu 20 yılın birlikte ve coşku içinde bir selamlanışı anlamına geliyor. Bu mesajlar, hayatın her alanına sirayet eden bütüncül Marksist tavrın hedefine ulaştığını gösteriyor.
İşçi Sınıfının Kılavuzu: Marksist Tutum
Bizler Marksist Tutum okuru işçileriz. Marksist Tutum, okumaya başladığımız ilk dönemlerden bugüne çok şey kattı bizlere. Güncel politik meselelerin sadece o an gördüğümüzden ibaret olmadığını, yaşananları sorgulamamız ve bütünlüklü bakmamız gerektiğini öğretti mesela. Politik ama sade diliyle, anlatmak istediğini dolandırmadan anlatan Marksist Tutum, en karmaşık konuları bile anlamamızı sağlıyor ve alınması gereken tutum konusunda bize yol gösteriyor. İşçi sınıfının mücadele tarihini öğrendiğimiz yazıların yanında ekonomiden kadın sorununa, çevre sorunundan ulusal soruna, bilimden sanata kadar her konuda bizi besliyor.
Emperyalist savaş, Covid-19 pandemisi, Türkiye’de faşizmin tırmanış süreci ve kurumsallaşması gibi önemli dönemeç noktalarında Marksist Tutum’un yol göstericiliği sayesinde gerçekleri görebildik, doğru tutum alabildik. Gündelik gelişmelerin ayrıntılarına takılarak resmin bütününü görmeyenler, dünü bugüne kalıplarla bağlamaya çalışanlar, kapitalizme karşı mücadele ettikleri halde kapitalizmi tanımayanlar, kısacası gerçekten Marksist olmayanlar işçi sınıfına kılavuzluk edemezler. Böylesi dönemlerde doğru bir kılavuzunuz yoksa yaratılan toz duman bulutunun ortasında burjuvazinin gündemine kapılıp gitmek, yolu şaşırmak işten değildir. İşte tam da böyle anlarda Marksist Tutum’da çıkan bir yazı pusulamız olur ya da Marksist Tutum’un hazine değerindeki arşivinden ulaştığımız eski yazılar bize yol gösterir. Bizim şansımız Marksist Tutum sayesinde gerçeğin yüzeyde görünenden fazlası olduğunu bilerek sorgulamayı öğrenmiş olmamızdır.
Pandemi dönemi bunun en yakın örneklerinden biridir mesela. Pandeminin başında yaratılan korku atmosferiyle sadece örgütsüz işçi sınıfının değil kendisine sosyalist diyenlerin bile bilinci felce uğramıştı. Bilimin kapitalizmin hizmetinde olduğu unutulmuş, “bilim insanlarının” söyledikleri veri alınarak yaratılan Covid-19 öcüsünün arka planı sorgulanmamıştı. Ama Marksist Tutum, daha pandeminin en başından itibaren oluşturulan korku atmosferine dikkat çekmiş, bu atmosfere kapılıp gitmenin tehlikeleri konusunda uyarmıştı. Egemenlerin ayağa kalkan emekçileri pandemi gerekçesiyle evlerine kapatacağını, işçi sınıfına yönelik hak gasplarını hayata geçireceğini, krizin faturasının emekçilere kesileceğini söylemişti. Nitekim yaşanan gelişmeler Marksist Tutum’u doğruladı. Ancak yaratılan korku dalgasının çok güçlü olduğu kritik dönemde bile biz bu dalgaya kapılmadıysak bu Marksist Tutum sayesindedir.
Sınıf bilinçli mücadeleci işçilerin teorik, politik ve örgütsel konularda bilgi kaynağı ve yol göstericisi olan Marksist Tutum’un 20 yıllık yürüyüşü kutlu olsun. Sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünyayı kurma yolunda, Marksist Tutum mücadele azmimizi beslemeye, örgütlülüğümüzü güçlendirmeye ve bize yol göstermeye devam edecek.
link: İstanbul/Sancaktepe’den bir grup MT okuru, İşçi Sınıfının Kılavuzu: Marksist Tutum, 13 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7667
Marksist Tutum Mücadeleci İşçilere Yol Gösteriyor!
İnsanlık tarihin çok önemli bir evresinden geçiyor, adeta bir eşikte duruyor. Tarih sahnesinde sınıflı toplumlar perdesinin kapanmasının, tüm insanlığın ve doğanın kurtuluşu demek olan sosyalist bir dünyanın kurulmasının artık mümkün ve zaruri olduğu bir evredir bu. İnsanlık o eşikten geçmek zorunda. Tarihsel bir kriz içinde debelenen, çürüyen ama yıkılıp gitmeyen kapitalizm insanlığa cehennemi yaşatıyor.
Bundan 25-30 yıl önce burjuva ideolojisi kitleleri kendi çıkarları temelinde manipüle ederek “milenyum döneminin başladığını, insanlığın çağ atladığını, savaş ve krizlerin artık olmayacağını, müreffeh bir dönemin açıldığını” ilan ediyordu. Lakin aradan geçen zamanda kriz, emperyalist savaş, ekolojik yıkım, yoksulluk, açlık ve günümüzün en yakıcı sorunlarından biri olan göç sorunu derinleşti, büyüdü. İddia edilenin aksine dünya daha da kaotik, karanlık bir hal aldı.
Marksist Tutum yayın hayatına başladığından bu yana burjuva ideolojisine, hile, yalan ve aldatmalara, çelişkilere karşı mücadele etmek isteyenlere rehber oldu, olmaya devam ediyor. Marksist Tutum okuru bir kadın işçi olarak web sitemizin 20. yayın yılını sınıfsız, sömürüsüz bir dünya özlemiyle, mücadelemizin coşkusuyla kutluyorum.
link: Kocaeli/Gebze’den MT okuru bir kadın petrokimya işçisi, Marksist Tutum Mücadeleci İşçilere Yol Gösteriyor!, 13 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7666
Marksist Tutum 20 Yıldır Yolumuzu Aydınlatıyor!
Yirmi yıldır yayın hayatını sürdüren Marksist Tutum sitesi, devrimci Marksist geleneği ve mücadele çizgisini günümüze taşıyor. Kapitalist sömürü sisteminin her türlü ideolojik saldırı ve aldatmacasına karşı, ekonomik, siyasal ve toplumsal meseleleri Marksist analiz süzgecinden geçirerek biz sınıf devrimcilerine aktarıyor, yol gösteriyor. Sınıf perspektifli devrimci bir çalışmanın hakkıyla yapılması, sistem çelişkilerinin doğru kavranışı ve burjuva ideolojisinin karşısında ideolojik üstünlüğün sağlanmasıyla mümkün olabilir.
Kapitalist sistem, tarihsel bir kriz sarmalının içerisinde adeta karanlığın hükmünü sonsuza kadar sürdürmek istiyor. Üçüncü Emperyalist Paylaşım Savaşı yeni bir aşamaya yükselirken insanlık bir felâkete doğru sürükleniyor. Baskıcı, otoriter rejimlerle milliyetçilik giderek köpürtülüyor, emekçi kesimlerin daha fazla soluksuz bırakılması hedefleniyor. Yüksek enflasyon, açlık, kıtalar arası göç, doğanın ve insanlığın yıkıma uğratılması… Bu denli büyük toplumsal sorunlar karşısında insan tek başına hiçbir şey yapamaz. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların nasıl katmerlendiğini ve nereye evrileceğini bilen ama aynı zamanda bu sorunlar karşısında nasıl bir mücadele hattının örülmesi gerektiğini de bilen bilinçli işçilerin örgütlülüğüdür esas olan. Bizlere bu yolda inanç ve irade katan, yolumuzu aydınlatan, devrimci Marksist fikirlerle dönüşmemizi sağlayan ve geleceği nakış nakış işleyenlere selam olsun!
link: Gebze’den MT okuru bir metal işçisi , Marksist Tutum 20 Yıldır Yolumuzu Aydınlatıyor! , 13 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7665
Sınıfın Saflarında Köklü Bir Çınar Gibi!
“Rüzgâr esiyorsa bırak söğüt düşünsün, çınara zaten bir şey olmaz” demiş Dostoyevski. Çınarlar yüzlerce yıl boyunca meydan okurlar en güçlü rüzgârlara, fırtınalara. Hiç durmadan büyür gövdeleri, büyür dalları çünkü toprağa sımsıkı bağlanmıştır kökleri. Toprakla bir olmuştur adeta o kökler. 20 yıldır bir çınar gibi dimdik ayakta duruyor Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum. Çünkü kökleri Marksizm toprağında, oradan besleniyor, kökleri tarihte, kökleri sınıf saflarında. Çınarın dallarını, yapraklarını güneşe, gökyüzüne uzatması gibi, geleceğe uzanıyor Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum. Oraya buraya savrulmadan, ilkelerinden taviz vermeden yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.
Bizler bir grup kadın işçiyiz. Marksist Tutum’un biz sınıf bilinçli işçiler için kıymetini, yol göstericiliğini tarif edebilmemizin kolay bir yolu yok. Dünyaya, topluma, tarihe, sınıfımıza, sınıflar mücadelesine, sınıf saflarında politik savaşıma ilişkin olarak kafamızdaki bütün soruları aydınlatan, yolumuza ışık tutan Marksist Tutum’dur. 20 yıldır kesintisiz biçimde sürdürdüğü faaliyeti ve yarattığı eşsiz külliyat sayesinde işçi sınıfımıza ve yaşadığımız dünyaya ait cevabını arayıp da bulamadığımız bir soru olmadı. Kendimizi kılavuzsuz hissettiğimiz olmadı. Marksizm bizler için ekmek kadar, su kadar elzem. Sınıflı toplumlar çağına son vermek için, geleceğin sosyalist dünyasını kurmak için kılavuzumuz Marksizmdir, Marksist Tutum’dur.
Egemenler tarafından yalanlara boğulan emekçilerin kendi sınıf tarihlerine ait gerçekleri doğru biçimde öğrenebilecekleri, ideolojik çarpıtmalara karşı koyacak gücü buldukları okuldur Marksist Tutum. Toplumun baskı altında tutulduğu, karanlığın hâkim kılınmak istendiği, örgütsüzlüğün zihinlere kazındığı bir dönemden geçerken Marksist Tutum bizleri işçi sınıfının yürekli devrimcileriyle tanıştırıyor. Bir başka dünya mümkün, insan haysiyetinin ayaklar altına alınmadığı, insanın insana kul olmadığı sosyalist bir dünya mümkün diyerek hayata, mücadeleye sıkı sıkı tutunmamızı sağlayan bu koca yürekli insanlar sınıf devrimcilerine yol gösteriyor. Teşekkürler Marksist Tutum. Biliyoruz ki bu topraklarda daha nice insana can suyu olacaksın!
link: Kocaeli/Gebze’den bir grup kadın işçi, Sınıfın Saflarında Köklü Bir Çınar Gibi!, 10 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7664
Bilinçli İşçilerin Kılavuzu Marksist Tutum 20 Yaşında
Denizciler karaların görünmediği durumlarda yönlerini doğru tayin edebilmek için geçmişten günümüze çeşitli araçlar kullanmışlardır. Teknik imkânlar geliştikçe hata payları azaldı ve bugün dünyanın yörüngesine yerleştirilmiş gözlem uydularının da yardımıyla rota hatasız belirlenebiliyor. Araçlar herhangi bir nedenle bozulmadığı sürece geminin hedefine zamanında varması sağlanabiliyor. Sadece denizlerde, okyanuslarda değil, uzayda bile yön bulmak uzun zaman önce sorun olmaktan çıkmış bulunuyor. Haber alma araçları da oldukça gelişmiş durumda. Dünyanın öteki ucunda gerçekleşen bir olaydan anında haberdar olmak mümkün. Eskiden söylenti yoluyla değişe değişe ulaşan haberler, şimdi doğrudan alıcısına ulaştırılabiliyor. Ama dünyada egemen sistemin kapitalizm olması doğru habere veya bilgiye ulaşmanın önüne geçiyor. Bu sömürü düzeni haber veya bilgiyi çeşitli yollarla çarpıtarak yanlış bilgilerin yayılmasını sağlayabiliyor. Burjuvazi iletişim araçlarını elinde tutuyor ve bunları kapitalist sistemin neden olduğu sorunlara karşı doğan tepkileri savuşturmak için kullanıyor. Örneğin Ukrayna savaşında olduğu gibi, savaşın asıl nedeni olan emperyalist kapışma gizleniyor. Emperyalist kapışmanın taraflarından birinin haklı olduğu algısı medya araçları üzerinden yayılıyor ve toplumun bu haksız savaşta taraf olması sağlanmaya çalışılıyor. Emperyalist savaş, ulusal sorun, küresel ısınma, çevre felâketleri, orman yangınları, düşük ücretler, enflasyon, kadın emeğinin ve bedeninin sömürüsü, göçmen sorunu gibi daha sayısız sorun patlak veriyor ve bunların her biri bir kılavuz-pusula olmadığı sürece toplumu ayrıştırmak-kutuplaştırmak, manipüle etmek için egemenler tarafından kullanılıyor. Bu durumda ne olup bittiğine dair doğru fikir sahibi olmak ve işçi sınıfının bağımsız sınıf çıkarları temelinde devrimci bir mücadele yürütmek için doğru bir kılavuz gereklidir.
İşte Marksist Tutum, tam 20 yıldır kapitalistlerin aldatmalarına karşı gerçek bir kılavuz olma işlevini sürdürüyor. Yalana, riyakârlığa, emek sömürüsüne, haksız savaşlar üzerine kurulu ve gittikçe çürüyen ve çürüten kapitalist düzenin saldırılarına karşı işçi sınıfını devrimci bilinçle donatıp, en fırtınalı havalarda bile yön bulmayı sağlıyor.
link: İstanbul/Kartal’dan bir MT okuru, Bilinçli İşçilerin Kılavuzu Marksist Tutum 20 Yaşında, 10 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7663
Marksist Tutum Bizlere Güven ve Umut Aşılıyor
Bir metal işçisi: Marksist Tutum’un benim hayatıma etkisi çok büyük. Pek çok örnek verebilirim. Şimdi biraz daha geriye bakıp 2017 yılını hatırlıyorum. Benim gibi emekçi çocuklarının o yıllarda askerliğini bedelli yapma olanağı yoktu. Askerde hizmet takımında çavuş yaptılar beni. 30-35 kişilik ekibimiz vardı. Arkadaşlarımın hepsi Kürttü ve ciddi bir baskı altında tutuluyorduk. O zamanlar cumhurbaşkanlığı seçimleri gündemdeydi ve hepimizi mutsuz eden gelişmeler nedeniyle morallerin çöktüğü zamanlardı. Ben bu moralsiz atmosferde bir fırsat buldum ve açıp Marksist Tutum’u okudum. Okuduklarım kendimi toparlamamı sağladı. Rejimin herkesin üzerine karabasan gibi çöktüğü bir ortamda diğer arkadaşlarıma da moral verdim. Hatta bir fırsatını bulup Kürtçe türkülerimizi söyledik, omuz omuza verip halaylar çektik. Eğer Marksist Tutum’u okumasaydım ben de bu koşullarda benzer bir moralsizliğe savrulabilirdim. Bence nerede olursak olalım Marksist Tutum’un varlığı sayesinde ortak bir duygunun ve mücadele azminin parçası olarak kendini kesinlikle daha güçlü hissediyorsun. Sonuçta askerlik en mantıksız şeylerin yapıldığı yerdir. O yüzden çok daha fazla moral bozucu ve boğucu bir atmosfere maruz kalıyorsun. Seçimler vardı ve ben de ilgili yazıları olabildiğince takip ediyordum ve olup bitenleri sorguluyordum. İşçiyim, çalışmaktan ne kadar zaman kalırsa o kadar okumaya, öğrenmeye çalışıyordum. Şimdi bir de askere gelmiştim. İnsan tek başına kaldığında gerçekleri görmek o kadar kolay olmuyor. Olaylara doğru bakamıyorsun. Marksist Tutum’a bakınca ve kavrayamadığım meselelerin üzerine yazılmış yazılar görünce iki şeyi düşünüyorum. Öncelikle sorunun sadece benim sorunum olmadığını, sınıfımın sorunu olduğunu ve ikincisi Marksist Tutum’un sınıfıma yol gösterdiğini anlıyorum.
Bir metal işçisi: Doğru haber kanalım. Marksist Tutum’la 14 yıldır tanışıyorum. Tanıştığımda 16 yaşındaydım. Marangozlukta çıraklık yaptığım dönemlerden beri okurum. Televizyonlarda ne anlatılırsa anlatılsın benim asıl beslendiğim yer Marksist Tutum olmuştur. Halen sürmekte olan savaş meselesinden salgın sürecinde yaşadıklarımıza kadar hemen her konu üzerine işçi arkadaşlarımla tartışma olanağı yaratıyor bana. Mesela bugün Ukrayna-Rusya savaşı niye başladı ve niye sürüyor? Geçmişte özellikle hepimizi heyecanlandıran Arap coğrafyasındaki isyanların nedeni neydi? Bütün bunları kavrayabilmek açısından Marksist Tutum kılavuzum oldu. Eğer Marksist Tutum’u takip etmeseydim hayatı sorgulayan, merak eden biri olmazdım. Kabuğumda yaşardım.
Bir işçi-öğrenci: Marksist Tutum bana yol gösteriyor. Ben Marksist Tutum’u açıp okumayınca haberleri okuduğumu hissetmiyorum. Bizimkilerin ne dediğini görmeden huzur bulamıyorum. Ben Marksist Tutum ile tanışmasaydım belki yine kendimce sorgulayan biri olurdum ama siyaseti, hayatı bu denli kavrayamazdım. Aksi durumda kendi halinde biri, kaybolmuş biri olurdum. Bir yazıyı okumaya başladığımda arkası geliyor. Çünkü bilgi deryası gibi, okudukça okuyasın geliyor. Birkaç gün bakmadığımda kaçırdığım pek çok şey olduğunu görüyorum her seferinde.
Bir metal işçisi: Marksist Tutum’la 2008 yılında tanıştım ve büyük bir hayranlıkla okuyorum. Eski yazılara bile dönüp dönüp bakıyordum. Başka yazılar da okuyorum ama Marksist Tutum’un yazıları benim için her zaman anlaşılır ve anlamlı. Yazılar hep nokta atışı yapıyor ve insana neye odaklanması gerektiği konusunda gerçekten ihtiyaç duyduğu cevapları veriyor. Gündemde hep bir şeyler oluyor. Şimdilerde mesela çok sıcak birkaç sorun var. Örneğin göçmenlere yönelik kışkırtma ve düşmanlaştırma siyaseti yürüyor. Rusya ve Ukrayna meselesi üzerinden tartışılsa da çoktandır süren bir dünya savaşı var. Yeterince anlamıyorsam “kesin bizimkiler yazar” diyorum ve doğru bilgiyi almak için yazıları bekliyorum. Bir durum oluyor ve ben bunu mutlaka sormalıyım diye düşünürken hemen Marksist Tutum’da o konuyu da kapsayan bir yazı çıkıyor. Konuyu ele alışı, bizim kavrayacağımız biçimde anlatışı, olayları analiz edişi ve gelecekte olabileceklere ilişkin öngörülerinin isabetli oluşu beni hep çok etkiliyor. Okuyamadığım yazıları kaçırdığımı düşündüğümde çok üzülüyorum. Sistemin yarattığı pek çok sorun yeni değil sonuçta ama yeniden anlatılırken bile çarpıcı biçimde ele alınışı beni hayran bırakıyor. Ben yazıları okuduğumda kendime hep daha çok güveniyorum. Örgütlü olmanın gücünü daha fazla hissediyorum.
link: İstanbul/Tuzla’dan bir grup MT okuru , Marksist Tutum Bizlere Güven ve Umut Aşılıyor, 10 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7662