
Ahh Mahsa Amini!
Kara kaşlı,
Kara gözlü,
Gül yüzlü kızım.
Saçlarından mı korktular canımın içi?
Üzüm karası saçlarından mı korktular?
Ölüme diklenen bakışlarından mı,
İnci gibi dişlerinden
Yoksa ağız dolusu gülüşlerinden mi korktular?
Korkarlar kızım,
Korkarlar can parem
Onlar umudumuzun zerresinden
Hayallerimizin tek bir karesinden bile korkarlar.
Korkarlar da zeytin karası gözlerinden,
Korkarlar da,
Ya nasıl bakarlar çocuklarının gözlerine?
Saçlarına nasıl değer dokunurlar?
Gözleri nasıl bir göz
Yürekleri nasıl bir yürek ki;
Saçının tek bir teline bile şehvet duymaktan utanmazlar.
Ahh Mahsa Amini! Kardeşim!
Korktukları üzüm karası saçların değil yalnızca.
Ellerinin beyazı değil...
Boynuna astıkları fermanı yırtıp atmandan,
Birleştirip ellerini
Yakalarını tutmandan korkuyorlar.
Gecenin karanlığı
Zamanın uçsuz bucaksızlığı da
Senin saçların gibi simsiyah.
Ve çıkardığımız kömür
Ve kapkara bir zindanda yaşar gibi geçirdiğimiz bir ömür...
Ya onların üzerini nasıl örtecekler Mahsa?
Fakat çaresi yok
Bugün ya da yarın
Elbet yıkılıp gidecekler
Mahsa!
Bizde de katlederler egemenler kadınları.
Mesela Suruç’ta bombalanan Nazegül anayı bilir misin?
Ya da Ankara’da
Yaşamının baharında aramızdan alınan Dilan’ı ...
Her biri binlerce yürek binlerce can.
Tek tek saysam sayfalara sığmaz adları,
Adınız...
Ama sen rahat uyu Mahsa
Hiçbirinin ve senin yerde kalmaz kanınız.
Ah Mahsa!
Bütün anaların, babaların
Dünyaya insan gözleriyle bakanların yürek yarası.
Benim de bir kızım var
Biliyor musun?
Gözleri kömür
Saçları üzüm karası.
Canlarımız, kızlarımız
Sıkılı yumruklarımız...
Saçınızın tek bir teli bile etmez
Bu barbarlar
Bu katiller
Bu kan emiciler sürüsü.
Ve fakat Mahsa,
Bedenini aramızdan alanlar,
Hatıralarını da aldıklarını sanıyorlar.
Yanılıyorlar kardeşim,
Yanılıyorlar.
Aramızdasın
Nazegül ana gibi;
Dilan gibi aramızdasın
Ekmek ve Hürriyet kavgamızdasın