15 Martta yürürlüğe girecek olan "İş Güvenliği Yasası"na karşı patronlar ilk kozlarını oynamaya başladılar. İş Yasasında istedikleri değişikliklerin yapılmasını talep eden patronlar, değişikliklerin 15 Marta yetiştirilmesi için, daha önce savurdukları tehdit olan işten çıkarmaları hayata geçirmeye başladılar. Gebze'de son hafta içinde 15 civarında işyerinden 500'e yakın işçi atıldı. Sanayinin en yoğun olduğu kentlerden biri olan Gebze'deki işten atmaların çoğu Metal işkolunda gerçekleşiyor. Birleşik Metal-İş'in örgütlü olduğu Çolakoğlu Metalurji fabrikasından bir kısmı emekliliği gelmiş olan 28 kişi çıkarıldı. Yeni çıkışlarında olacağı söyleniyor. Akkardansa fabrikasından 5 işçi çalıştıkları bölümün kapatılacağı gerekçesiyle işten atıldı. Ancak işten atılmayı takip eden günlerde fabrikaya 20'ye yakın yeni işçi alındı. Yine Sarkuysan'dan 1 işçi 13. maddeden işten atıldı. Konuya ilişkin görüştüğümüz işyeri baştemsilcisi, işverenin yeni çıkışlar vermesinin beklendiğini ve ilk önce ihtar almış ya da sık sık disipline sevkedilen işçileri çıkartmayı hedeflediğini belirtti. Bufer Legrand'dan da 27 işçi benzer nedenlerle işten atıldı. Valeo'dan 30, Feniş Sistem'den 15, Aygaz'dan (Gazal) 100'e yakın, Ülker'den 35, Vanlıoğlu Leer'den 25 işçinin işten çıkarıldığı ve çıkışların devam edeceği söyleniyor. Ülker'de bütün işçilere okutulmadan bir kağıt imzalattırılıyor. İtiraz edenler ise işten atılanlar arasında. Daha sonra işçilere yapılan açıklamada, daha önceki yıllara ait kıdem tazminatı vb. haklarının saklı kalacağı ancak bundan sonra sözleşmeli olarak çalışacakları bildiriliyor. Önümüzdeki hafta işten atmaların artacağı ve 15 Marta kadar Gebze'de 3000'e yakın işçinin daha işten atılacağı söyleniyor. İşten atılmalara ilişkin olarak görüştüğümüz sendika yöneticileri,bu çıkışların yasayla ilgili olduğunu düşündüklerini, iş yasasındaki değişikliklere karşı mücadele için DİSK'in tüm konfederasyonları Ankara'da geniş katılımlı (temsilcilerin de katıldığı) bir toplantıya davet ettiğini, bu toplantıda yasadaki bu değişikliğe karşı nasıl mücadele edileceğinin tartışılacağını, diğer konfederasyonlardan katılım olmasa bile DİSK'in toplantıyı gerçekleştirip, bu konudaki ortak tavrın belirleneceğini ve bu doğrultuda mücadeleye girişeceklerini belirtti. İşverenler, yerel gazetelere yaptıkları açıklamalarda, savaşın kapıda olduğunu ve bunun yeni bir ekonomik krizi tetikleyebileceğini belirtiyorlar ve işten çıkarmaları olası bir krize karşı önlem olarak niteliyorlar. Ne var ki, herkes gerçek sebebin, iş yasasındaki değişiklikle birlikte işten çıkarmalar konusunda yeterli olmasa bile belli zorlukların getirilmesi olduğunu biliyor. Kapitalistler, şimdiden en sorunlu buldukları işçileri atarak, kendileri açısından doğabilecek sıkıntılara karşı harekete geçiyorlar. İki yıldır içinde bulunduğumuz kriz en başta şüphesiz işçi sınıfını vurdu. Buna bir de yaklaşan savaşın faturasını da biz işçilerin ödeyeceğini katarsak, karşımızda çok ağır bir hesabın olduğu ortada. Bu da yetmezmiş gibi, hükümet-sözde bilim adamları-patronlar üçlüsünün İş Yasasını tam bir kölelik yasasına çevirme girişimiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu topyekün saldırıya karşı çıkmazsak bizi daha ağır günler bekliyor. İşten atılmalara karşı sendikaların bir direniş mevzisi oluşturması için elimizden gelen her türlü gayreti göstermek zorundayız. Ancak bu noktada sorumluluğu sendikacılara yıkıp bir köşeye çekilmek değil, işyerlerinden başlayarak tüm gücümüzle, bizlere dayatılmak istenen yeni kölelik yasasına, işten atılmalara ve savaşa karşı harekete geçmek zorundayız. Özellikle işten çıkartılan arkadaşlarımızla dayanışma içerisinde örgütleyebileceğimiz direnişler ve bu temelde oluşturulacak direniş komiteleri önemli bir başlangıç noktası olabilir. Bir yandan eyleme dönük olarak işyeri zemininde kendi özörgütlülüklerimizi oluşturmak ve bunların koordinasyonunu sağlamak, diğer yandan ise sendikal örgütlülüğümüze sahip çıkarak onun ileri atılması doğrultusunda baskı oluşturmak zorundayız. Gün mücadele günüdür! Kahrolsun emperyalist savaş! Kahrolsun fırsatçı açgözlüler! Kahrolsun kapitalizm! Savaşa, kölelik yasasına, işten çıkartılmalara karşı sınıf mücadelesini yükseltelim! Zafer direnen emekçinin olacak!