İnsanlık emperyalistlerin elinde bir yok oluşa doğru sürükleniyor. Her yıl silahlanmaya milyarlarca dolar yatırıyorlar. Tüm bu paralar işçiler ve emekçilerin cebinden çıkıyor. Bu para dönüp dolaşıp kurşun veya bomba olarak tepemize iniyor. Bu emperyalist piramidin en tepesinde olan ABD, kendine yeni mevziler kazanmak için Ortadoğu, Asya ve Afrika’nın birçok bölgesine üsler kuruyor. Amacı ise savaşta rakiplerinin etrafını sarmak. Şimdilerde ise yine El Kaide’yi bahane ederek insansız uçak üsleri kuruyor. Amerikalı yetkililer Somali ve Yemen’de bulunan El Kaide’ye bağlı örgütlerle mücadele etmek için bu üsleri kurduklarını söylüyorlar. Üslerden birinin Etiyopya’ya, diğerinin ise Hint Okyanusu’nda bulunan Seyşel Adalarına inşa edildiği, daha şimdiden bir insansız uçağın Seyşel Adalarında deneysel uçuşlara çıktığı ve Somali’yi etkin bir şekilde denetlediği açıklandı. Amerikan ordusunun Afrika kıtasında yer alan Cibuti’deki insansız uçak üslerinden kalkan uçakları da, Somali ve Yemen’de keşif uçuşlarında bulunmuşlar bile. Ayrıca ABD ordusunun Arap Yarımadasında gizli bir insansız uçak üssü olduğu da söyleniyor. Amerikan ordusu bu insansız uçaklarla ilk icraatını da gerçekleştirdi. Somali’nin güneyine yapılan bombalamada 9 kişi öldü, 27 kişi ise yaralandı. Somali’deki işçi ve emekçiler açlıkla boğuşmak yetmiyormuş gibi bir de emperyalistlerin kâr hırsı yüzünden ölüyorlar. Ayrıca Pakistan’ın kuzeybatısına yapılan saldırıda Amerika’nın insansız uçakları 3 kişiyi öldürdü. Şimdi ister istemez insan düşünüyor, tüm bu hazırlıklar niye acaba? “Terörle mücadele” için mi, “insanlığı korumak” için mi ya da Somali’deki “açlığı bitirmek” için mi? Yoksa Yemen’de hakkını aramak için sokaklara dökülen binlerce işçi ve emekçiyi korumak için mi? Tüm bu soruların cevabı kocaman bir hayır. Emperyalistler Irak’a, Pakistan’a, Afganistan’a, Libya’ya ve daha birçok ülkeye sözde barışı götürmek için gittiler. Ama bu ülkelerde kocaman bir enkaz ve milyonlarca ölü var. Bu mu barış, bu mu adalet, bu mu güvenliği sağlamak? Emperyalistlerin tek sağladığı şey bu ülkelerdeki yeraltı kaynaklarını, petrolü kendi burjuvalarına aktarmak oldu. Ölen insanlar, yok olan şehirler sayesinde patronlar paralarına para kattı. Daha da zengin oldu. İşte Amerika’nın veya diğer emperyalistlerin bu üsleri kurmasının nedeni budur. Yoksa “barış getireceğim, terörle mücadele edeceğim” söylemlerinin hepsi palavradan başka bir şey değildir. Türkiye de bu emperyalist paylaşım savaşından pay kapmak için Füze Kalkanı Projesine girdi. Geçen sene İsrail’den Heronları (insansız uçakları) satın aldı, şimdiyse Amerika’yla bir başka insansız uçak olan Predatorler için anlaştı. Türkiye’nin diğer emperyalistlerden farkı yok. Aylardır sınır ötesi operasyonlar düzenleyerek “terör” bahanesiyle Irak’ın kuzeyine bombalar yağdırıyor. Bir yandan Kürt halkına gözdağı verirken, öte yandan bölgede nüfuzunu güçlendirmek, Musul ve Kerkük’te bulunan petrol kaynaklarından da pay kapmak istiyor. Ama biz şunu bilmeliyiz ki, bunun anlamı yüzlerce, binlerce işçi ve emekçinin ölmesidir. Artık bu haksız savaşlara dur demeliyiz. Hiçbir ülkenin halklarının birbiriyle sorunu yok. Sorunu olanlar emperyalistler. Daha çok para kazanıp daha çok kâr etmek istiyorlar. Tüm bunlar için de işçi ve emekçileri öldürüyorlar, insanlığı yok ediyorlar. Bu gidişata engel olmalıyız. Tüm emekçiler olarak birleşerek mücadele bayrağını yükseltmeliyiz. İşte o zaman insanlığı yok olmaktan kurtarabiliriz.