sınıf mücadelesinde Marksist Tutum sitesinde yayınlanmıştır (https://marksist.net)

Anasayfa > Alevi Derneklerinin Kadıköy Mitingi

Alevi Derneklerinin Kadıköy Mitingi

İstanbul’dan bir işçi, 4 Şubat 2008

Resim 032.jpg

Pir Sultan Abdal Derneği 3 Şubat günü Kadıköy’de “Öğretine, Onuruna, Özgürlüğüne Sahip Çık” mitingi düzenledi. Mitinge katılan dernekler ve çeşitli örgütler saat 13’te Tepe Nautilus önünde toplanmaya başladılar. Alevi dernekleri CHP ve DSP’yi korteje almadılar. Korteje alınmayan DSP’liler alanı terk edip gittiler. Korteje alınmayan CHP’liler ise mitingin düzenleneceği Kadıköy meydanına kadar ayrı yürüdüler. Tepe Nautilus önünden başlayan mitingde kortejin en önünde “2 Temmuz 1993 Sivas-Madımak Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız” pankartı vardı. Pankarta Sivas’ta yaşamını yitirenlerin hepsinin resimleri de yer alıyordu. Yürüyüşte en sık atılan sloganlar şunlardı: “Alevilerin üzerindeki baskılara son!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Sivas’ın hesabı sorulacak!”, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek!”, “AKP, CHP, DSP Alevi halkının düşmanıdır!”, “Diyanet Kurumu kaldırılsın!”, “Zorunlu din dersi istemiyoruz!” Miting alanında devrim mücadelesinde şehit düşen devrimciler ve Madımak’ta yanarak can veren aydın ve sanatçılar için bir dakika saygı duruşu yapıldı. CHP’liler İstiklal Marşı okunmadı diye alanı terk etti. Mitingde konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, AKP’nin Alevi “açılımını” eleştirdi. Alanda “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganlarının atılması üzerine Kazım Genç, “bu ülke laik olsa din dersleri zorunlu olur mu, Diyanet İşleri Başkanlığı olur mu, Maraş’ta, Madımak’ta canlarımız yakılır mıydı” diye sordu.

Resim 033.jpg

Türkiye’de 85 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca din işleri daima devletin denetiminde oldu, hâlâ da aynı. Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı devletin din işlerine el atmasının en tipik göstergesidir. Zorunlu din dersleri de öyle. Bunların hiçbiri AKP’nin eseri değildir. Aksine, bugün tam bir ikiyüzlülükle laikliğin savunuculuğuna soyunan CHP’nin ve askeri bürokrasinin ürünüdürler. Aynı şekilde, Maraş ve Madımak’ta Alevi canlar yanarken, CHP ve ardıllarının o dönemde iktidar koltuklarında oturduğunu da unutmadık.
Alevi kimliği yüz yıllar boyunca Osmanlı devletinin despotizmi altında yok sayıldı. Aleviler TC devletinin ve onun kurucusu Kemalist bürokrasinin Alevi kimliğini tanıyıp kendilerine eşit muamele edeceğine inanmışlardı. Ancak kurulduğundan bugüne kadar başta Kemalist bürokrasinin 85 yıllık CHP’si olmak üzere, iktidara gelen hiçbir burjuva partisi Alevilerin taleplerine kulak vermedi. Fakat özellikle 1970’li yıllardan sonra “sol” görünümlü Ecevit CHP’si, Alevileri oy deposu olarak görerek onların duygularını istismar etmeye başladı. Yani Alevilerin sorunları çözülmedi, sadece kullanıldılar. Kemalist bürokrasinin önderliğinde kurulan burjuva TC devleti hiçbir zaman laik bir devlet olmadı, olamaz da. Burjuva demokrasisinin en gelişmiş olduğu Avrupa devletleri bile gerçek anlamda laik değildir. Tüm emekçiler olarak bilmeliyiz ki, herkesin dini inançlarını özgürce yaşayacağı bir rejim ancak proletarya iktidarıyla mümkündür.

4 Şubat 2008
Din ve Siyaset
İşçi Hareketi
Share

Kaynak URL:https://marksist.net/okurlarimizdan/alevi-derneklerinin-kadikoy-mitingi