Sınıf Mücadelesinde Marksist Tutum sitesi yayın hayatına başlayalı 20 yıl oluyor. İşçi sınıfının bağrında kök salmak üzere yola çıkan Marksist Tutum, sınıf dışı modalara kapılmayan, gelgeç rüzgârlar karşısında serinkanlı duruşunu bozmayan, her daim işçi sınıfının davasını ilerletmeye odaklanan çizgisiyle sınıf saflarında karşılığını buluyor. Okurlarımızın 20. yılımız vesilesiyle ilettikleri kutlama mesajları bu 20 yılın birlikte ve coşku içinde bir selamlanışı anlamına geliyor. Bu mesajlar, hayatın her alanına sirayet eden bütüncül Marksist tavrın hedefine ulaştığını gösteriyor.
Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam
Yirmi yılı geride bıraktı Marksist Tutum. Genç ve dinamik bir yayın organı ama geçmişi Türkiye işçi sınıfı tarihinin köklerine uzanıyor. Marksist Tutum’la kendi kişisel tanışmamdan bahsetmek istiyorum. Bir işçi ailesinin çocuğuyum, babam sendikalı bir belediye işçisiydi. Sınıf mücadelesi konusunda sınırlı da olsa bilgi sahibiydim ama onun ötesinde örgütlü bir yapıda bulunmamıştım.
Bir gün çalıştığım işyerine gelen, Marksist Tutumcu olduğunu sonradan öğreneceğim bir arkadaşla tanıştım. Dünyada ve Türkiye’de sınıf mücadelesine dair ne kadar eksik bilgim olduğunu görüşmelerimizin devamında görmüş oldum. Politik sohbetler yaptığımız arkadaşlarımız, bizlere mücadele konusunda bilgiler veriyordu. Sınıf mücadelesinde enternasyonalist bakış açısını bu sıralarda edindim. Marksist Tutum’u okumaya başladığım ilk günleri hatırlıyorum. Okuduğum her yazı dünyaya olan politik bakışımı daha da perçinliyordu. Var olan politik analiz ve saptamaların doğruluğunu her zaman yaşayarak gördüm. Örneğin, dünyada yürüyen emperyalist paylaşım savaşının aslında bir Üçüncü Dünya Savaşı olduğunu Marksist Tutum’dan öğrendik.
Dünya ve Türkiye işçi sınıfı olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Marksist Tutum bizlerin sınıfımıza ve örgütlü gücümüze neden güvenmemiz gerektiğini anlatıyor. Umudumuz, tarihsel iyimserliğimizden kaynaklanıyor. Mücadele geleneğimizi genç işçi arkadaşlarımıza aktarma olanağını da sağlayan, bunun koşullarını oluşturan Marksist Tutum’umuza nice yirmi yıllar dileğiyle!
link: İstanbul/Gazi Mahallesinden bir MT okuru, Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam, 31 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7714
Marksist Tutum’la Büyümenin Gururunu Yaşamak
Marksist Tutum’la ilk tanıştığımda 18 yaşlarında genç bir işçiydim. Tabii o zamanlar çok anlayamazdım Marksist Tutum’daki yazıları. Aslında kapitalizmde yaşıyordum, onun yarattığı sorunlarla boğuşuyordum. Fakat bunların sebebini anlayamıyordum. Genç olduğum için de kendimle uğraşmaktan dönen dünyayı kavramakta zorlanıyordum.
İnsan bilinçli değilse dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünür. Oysa o koca dünya öyle bir dönüyor ki hissetmen mümkün değil. Devrimci ruhuyla bizlere sabır gösterenler Marksist Tutum’u anlamamızı sağladılar. Zaman içerisinde kapitalizmin yarattığı vahşeti kavramaya ve ancak örgütlü olduğumuzda buna karşı durabileceğimizi anlamaya başladım. Marksist Tutum’un 20 yaşına gelişini yaşadım, gördüm. Bu nedenle ben de Marksist Tutum’la birlikte büyümenin gururunu yaşıyorum.
Yaşadığımız bu düzende devrimci bilincin ne kadar elzem olduğunu yıllar içerisinde gördüm. Elif Çağlı’nın “Sen yolunda yürü, kim ne derse desin” sözüyle yol alıyoruz. Biz sınıf bilinçli devrimciler olarak yolumuza bakıp kapitalizme olan öfkemizi biliyoruz. Her yeni gün o büyük kurtuluşa, özgürlüğe olan inancımızı çoğaltıyoruz. Nice 20 yıllarımız olsun. Marksist fikirleri gelecek kuşaklara taşıyıp yol gösterenlere, bu şanlı kavgada nefer olanlara selam olsun!
link: İstanbul/Beylidüzü’nden MT okuru bir kadın işçi, Marksist Tutum’la Büyümenin Gururunu Yaşamak, 26 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7709
Koca Çınar: Marksist Tutum
Marksist Tutum kendini kopmaz köklerle tarih toprağına bağlayan koca bir çınar! Heybetli gövdesine güvenle sırtımızı dayadığımız, uzun dallarının gölgesinde serinlediğimiz bulunmaz bir sığınak. Bu ağacın engin deneyimlerinden beslenmek bugünün dünyasında son derece hayati. Marksist Tutum, geçmişten biriktirdiği derslerle geleceğe emin adımlarla yürümemizde, yaşadığımız dönemi doğru kavramamızda ve dönemin sorunlarına karşı doğru bir tutum almamızda bizlere öncülük ediyor.
Her tarafından pislikler akan bir düzende yaşıyoruz ve bu sistem her geçen tüm insanlığı bu pisliğin içerisinde boğmaya, yok etmeye çalışıyor. İnsanlığın umutlarını, geleceğini öldürmeye çalışıyor, toplumu çıkışsızlık girdabına itiyor. İşte tam bu noktada Marksist Tutum bilincimizi ve umudumuzu diri tutmamızı sağlıyor. Bilediğimiz öfkemizi doğru kanala akıtmamızda bizlere yol gösteriyor.
Devrimci mücadelede işçi sınıfının safında yer alan biz gençler bu kavgada Marksist Tutum kılıcını kuşanmış birer nefer olmanın gururunu yaşıyoruz. Bizler ne kadar şanslıyız ki, Marksist Tutum tarihsel iyimserliği ve sönmeyen ateşiyle 20 yıldır yolumuzu aydınlatıyor. Marksist Tutum’la nice mücadele dolu yıllara!
link: İstanbul/Şirinevler’den genç bir işçi, Koca Çınar: Marksist Tutum, 21 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7705
Marksizmin Işığında Devrimci Mücadeleye
İnsanlık karanlık bir dönemden geçiyor, baskılar her geçen gün daha fazla artıyor. İçinde yaşadığımız kapitalist sistem son demlerindeyken insanlığa hiç akıllara gelmeyecek şeyler yaşatıyor. Elif Çağlı’nın dediği gibi: “Zor zamanlar zor sınavlara çeker insanı.” Bugün işçi sınıfı olarak bizler de zor sınavlara çekiliyoruz. Ancak bu karanlık günler ebedi değil, öyle olsaydı bütün diktatörler bugün yaşamaya devam ederdi.
İnsan vücudunun ayakta kalmasını sağlayan iskeletidir. Bu karanlık günlerde bizleri ayakta tutan şey de Marksist Tutum’da öğrendiğimiz bilgiler, gerçekler ve yeni bir dünya kurma özlemidir. Sınıfların ve sömürünün olmadığı bir dünya şiarıyla çıktığımız bu yolda ışığınla yüreklerimizi aydınlatıyorsun Marksist Tutum.
Özgürlüğü ve yeni bir dünya kurma umudunu yüreklerimize ekenler, bize ışık olmaya devam ediyor. Eşitliğin türküsünü kulaklarımıza ve ruhumuza aşılayan Marksizmin ışığında geleceğe dimdik yürümemizi sağlayanlara selam olsun! İşçi sınıfının içinde parlayan bir yıldızsın Marksist Tutum, nice 20 yılların olsun!
Yaşasın Devrimci Mücadelemiz!
link: İstanbul/Avcılar’dan MT okuru bir metal işçisi, Marksizmin Işığında Devrimci Mücadeleye , 18 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7701
Bana Güç Veren Marksist Tutum’un 20. Yılını Kutluyorum!
20 yıldır Marksist Tutum okuruyum. 20 yıldan fazladır onun fikirleriyle besleniyorum, onun yol gösterici tutumundan güç alıyorum. Marksist Tutum’un fikirleriyle tanışmadan önce de yoksul bir işçi kızı olarak kapitalist düzenin bir sömürü düzeni olduğunu düşünüyor ve yıkılması gerektiğine inanıyordum. Ama bunun nasıl olacağının, kapitalizm yerine nasıl bir dünya kurulması gerektiğinin, bunun için tam olarak ne yapılması ya da ne yapmam gerektiğinin bilincinde değildim. Sadece bu konuda değil, hemen hemen her konuda yeterli bir bilgiye ve doğru kavrayışa sahip değildim. Adeta azgın bir nehrin içindeki bir kibrit çöpü gibiydim. Nereye götürüldüğümü biliyor ama tutunacak bir dal bulamıyordum… Çocukluğum, 12 Eylül dönemine, gençliğim ise neoliberal politikaların hayata geçirildiği, bireyciliğin yüceltilip örgütlülüğün teröristlik olarak lanse edildiği, kapitalizmin en iyi sistem olarak parlatıldığı bir döneme denk geldi. O dönem sosyalist fikirler faşist darbenin etkisiyle çok fazla güç kaybetmişti. Eski kuşağın üzerinde bir yorgunluk ve yenilgi psikolojisi hâkimdi. Ben de o dönemler tam umutsuzluğa kapılmak ve gülüşümü kaybetmek üzereyken yeni bir dünya kurma yolunda mücadele verenlerle tanıştım. Şanslıydım. Çünkü o karanlığın içinde tuttuğum o eller beni Marksist Tutum’un aydınlık dünyasına doğru taşıdı. Benim kuşağımdaki gençlerin büyük bir kısmı ise dönemin ruhuna uygun olarak kapitalizmin “ışıltılı” dünyasına kapılarak, bıraktık insanca yaşanacak bir dünya mücadelesini, en temel hakları için de mücadele vermekten uzak durdular. Bugün gelinen noktada, onların vermediği mücadelenin bedelini hem kendileri hem de çocukları ödüyor ne yazık ki!
Marksist Tutum 20 yıldır, kapitalizmin yaşattığı ve ne yazık ki daha yaşatacağı çok çeşitli sorunlara işaret ediyor. Bu sorunların çözüm yolunu da tekrar tekrar hatırlatıyor. Hiçbir üniversitenin vermeyeceği, veremeyeceği tarih ve sınıf kavrayışını, olaylar karşısındaki sınıf tutumunu Marksist Tutum’la öğrendim. Kapitalizmden kurtuluşun tek yolunun kitlelerin örgütlü devrimci eylemi olduğuna Marksist Tutum’la inandım. Bana güç, enerji ve inanç vererek, beni kapitalizm gibi lanet bir sisteme karşı mücadelenin bir parçası haline getirerek mutlu bir insan olmamı sağlayan Marksist Tutum’a sonsuz teşekkürler ediyorum. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
link: İstanbul/Kartal’dan bir öğretmen, Bana Güç Veren Marksist Tutum’un 20. Yılını Kutluyorum!, 15 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7698
Mis Gibi Kokuyor İşçi Sınıfının Bağrında
Bozkırı bilirsiniz. Baharın yağmurunu yedi mi bozkırın toprağı, hayret ki ne hayret! Toprağın çıkınına saklanmış milyarlarca tohum filizlenir. Yeşili göz kamaştırır. Bozkır yağmuru gördü mü, ciğerlerinden hayatı bir nefes gibi dışarı salar. Canlı cansız ne varsa soluk alır, soluk verir. Kurumuş ağaç kabuklarından mantarlar çıkar. Dokunsan eline nasır bırakacak kayalardan filizler boy verir. Bahar, bozkırı ve bozkırın insanını çelimsizlikten, ezilmişlikten alır. Onlara güç verir, özgüven verir. Yaşamaya dair umut verir. Yağmuru yedi mi bozkır, hayret ki ne hayret! Bir başka kokar memleket.
Bilir misiniz çölde döngele adında bir bitki vardır. Kötü nem koşullarının olduğu çöllük ortamda gövdesinden ayrılır ve yollara düşer. Yuvarlanır, yuvarlanır. Baştan sona, doğudan batıya, kuzeyden güneye ve sonra gerisin geriye tekrar tekrar yuvarlanır durur. En kötü yaşam koşullarının olduğu çölün kurak mevsiminde bu döngele bitkisi neredeyse hiç durmaz. Aradan aylar geçer, bazen de yıllar. Yaşam bu ya hep aynı gitmez. Nemli bir rüzgâr hafiften bir yağmur bıraktığı anda, yerlerden döngele filizlenmeye başlar. Meğer kurak çöllükte, rüzgârın peşinden döne döne dolaşan bu bitki, tohumlarını saçıyormuş dolaştıkça. Hem de kimsenin umut etmediği, herkesin bu topraklardan bir şey olmaz dediği memlekete. Dedim ya yağmuru yedi mi bozkır, hayret ki ne hayret! Bir başka kokar memleket.
12 Eylül faşist darbesinin yarattığı yenilgi ve umutsuzluk coğrafyasında, SSCB’nin de dağılmasıyla iyice çoraklaşan, kendisi için “bu topraklardan bir şey olmaz” denilen işçi sınıfının; baharını, yağmurunu ve tohumların tohumunu yaratanlara bin selam olsun. Marksist Tutum 20 yaşında! Mis gibi kokuyor işçi sınıfının bağrında.
link: İstanbul/Sefaköy’den bir eğitim işçisi, Mis Gibi Kokuyor İşçi Sınıfının Bağrında, 7 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7690
Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam!
Kapitalizme karşı mücadelede bizlere devrim yolunda yürümeyi öğreten Marksist Tutum’un 20. yılı kutlu olsun. Marksist Tutum 20 yıldan bu yana yazılmış tüm makaleleriyle biz işçi sınıfını yetiştiren bir okul haline gelmiştir ve Marksizmin yolunda ilerlemek isteyen her bir emekçiye, dünyanın neresinde olursa olsun 20 yıldır ışık tutmaktadır.
Geçmişi sağlıklı bir şekilde sorgulamadan geleceğe sağlam ve kalıcı adımlar atılamaz. Tam da bu noktada Marksist Tutum çıktığı ilk günden beri geçmişteki sınıf mücadelesi deneyimlerini damıtarak bizlere sunmuş ve yol göstermiştir. I. Enternasyonal’den başlayıp Ekim Devrimine dek kopmadan ilerleyen tarihsel zincirin günümüzden geleceğe uzanan birleştirici ve son halkasıdır.
Kapitalizm çürüdükçe dünyamızı yok oluşa sürüklemeye devam ediyor ve milyarlarca işçinin geleceğe olan inancını ve umutlarını söndürüyor. Ama bizler tarihsel iyimserliğimizi, her güncel olayı Marksizmin bilimsel penceresinden bizlere aktaran Marksist Tutum sayesinde diri tutuyoruz. Geleceğe dönük inancımız kör bir inanca değil, Marksizmin tarihsel ve bilimsel köklerine bağlıdır.
İşçi sınıfına kılavuzluk vazifesi üstlenen, devrimci çıkarları temelinde nasıl bir araya geleceğini, hangi tarzda örgütlenip mücadele edeceğini öğreten Marksist Tutum öncülüğünde hepimize nice mücadele dolu 20 yıllar dileriz!
link: Mersin’den bir grup MT okuru, Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam! , 4 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7688
Marksist Tutum Bizi Sömürüsüz Bir Dünya Kurmaya Çağırıyor
Marksist Tutum dünü, bugünü ve elbette yarını aydınlatan sonsuz bir ışık gibidir. Bilgi çağı denilen bu çağda burjuva ideolojisi bilimde, sanatta, eğitimde bize kendini dayatıyor. Her şey burjuvazinin prizmasından geçip nasıl bakmamız isteniyorsa bize öyle ulaştırılıyor. İşçi sınıfının gençliği burjuva ideolojisiyle beslendiği ölçüde ne bugünü ne de yarını anlayabiliyor. Herkesin eşit ve özgür olacağı bir dünyayı hayal bile edemiyor. Gerçeklerin üzerini örten, gizleyen kara bulutlar var. Marksist Tutum demek o bulutları aralayan eller demek benim için. Tarihi, güncel, politik, ne söz konusu olursa olsun Marksist Tutum yaşananları en öz, en yalın şekliyle ortaya koyup “işte bu gürültünün arkasında bu var” diyor. Yalnızca doğru bilgiyi vermekle, gerçeği ortaya koymakla kalmıyor, o bilgiyle ne yapmamız gerektiğini de gösteriyor. Yarını kurma mücadelesi veren sınıf devrimcilerine 20 yıldır kılavuzluk, öncülük ediyor Marksist Tutum. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın yalnızca hayal olmadığını sınıf bilinçli işçilerin o günü ilmek ilmek ördüğünü gösteriyor. Ziya Egeli’nin şiirinde çok güzel anlattığı gibi “Ve Elif’in/ Ve Sinan’ın/ Umut dolu şarkılar gibi çınlayan sözleri” bizi baldan tatlı bir dünya kurmaya çağırıyor. Bize umut veren, yarınları kuracak olanlara yol gösteren Marksist Tutum iyi ki var.
link: Ankara’dan genç bir kadın işçi, Marksist Tutum Bizi Sömürüsüz Bir Dünya Kurmaya Çağırıyor, 2 Temmuz 2022, https://marksist.net/node/7685
Nice 20 Yıllara Marksist Tutum
20 yıllık süreçte dünyada yaşanan gelişmeler, Marksist Tutum’un savunduğu görüşlerin, yaptığı değerlendirmelerin ne kadar isabetli olduğunu gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Bir yayın düşünün, ezilenlerin maddi ve manevi esaretten çıkış yolunun işçi sınıfının devrimci dünya görüşünde olduğunu söyleyen ve yaşamını örgütlü mücadeleye vakfetmiş işçi önderlerinin elinde şekil bulan. Güncelliğini ve haklılığını hiçbir zaman yitirmeyen makaleleriyle, sadece okunmak için yazılmadığını hayatlarımızdaki olumlu değişikliklerle bizlere gösteren. Dolayısıyla Marksist Tutum’un yalnızca bir internet sitesi olduğunu kim söyleyebilir? İşçi sınıfının mücadelesine inanmış, gönül vermiş bizleri ve bizim gibi daha nice neferleri o büyük güne hazırlayan örgütlülüğün ifadesidir Marksist Tutum.
Şimdi de bir tutum, hayat felsefesi düşünün; işçi sınıfı davasını ilerletmeye kilitlenmiş ve sınıfta karşılığı bulunan. İçinden geçilen dönemi ve sonrasını Marksist bakış açısıyla tahlil edebilen ve bu sayede izlenmesi gereken doğru politik hattı ortaya koyan. Gençlerin alıklaştırılmaya çalışıldığı, örgütlü yaşamın tukaka ilan edildiği bir dönemde fener olan. Geçmişi devrimci tarzda sorgulamaktan çekinmeden, liberalizm ve küçük-burjuva sosyalizmine prim vermeden, sadece ve sadece işçi sınıfı mücadelesinden beslenip Marksizmi bayrak edinen… Dolayısıyla mücadelemizin aynı zamanda işçi sınıfının kafasının bulanmasına hizmet eden ideolojilerle de olduğunu öğreten…
İşte geçen 20 yıl budur! Ve bunlardır ileriye dönük umutlarımızı yaratan ve besleyen. Ne kadar teşekkür etsek azdır böylesi bir gelenek ve kültürle var olmanın gururunu bizlerle yaşatanlara! Nice 20 yıllara Marksist Tutum!
link: Ankara’dan bir eğitim emekçisi, Nice 20 Yıllara Marksist Tutum, 29 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7683
Marksist Tutum Göz Bağlarımızı Açmaya Devam Ediyor!
Bir kadın işçi olarak Marksist Tutum’la tanışmadan önce yaşadığım sorunları ya benden ya da başkasından kaynaklı sanırdım. Marksist Tutum göz bağlarımı açarak asıl düşmanı görmemi sağladı. Marksist Tutum hayatın her alanında doğru tutum almamızı sağlıyor. Aslında bizleri şekillendiriyor. Şekillenirken öğreniyor, hayatı daha fazla sorguluyoruz. Yaşamak istediğimiz hayatın kendi eserimiz olacağını kavrıyoruz. Bunun da bir anda olamayacağını, işçi sınıfının içinde devrimci mücadeleyi sabırla, ilmek ilmek örmekle olacağını biliyoruz. Ne mutlu ki Marksist Tutum’un bir parçasıyız. Ne mutlu ki yolumuza çıkan engelleri aşmamızı sağlayan bir ışığımız var.
Kapitalist sistem tarih sahnesine çıktığı günden beri işçi sınıfına her anlamda hayatı zehir etti, ediyor. Yıllar önce yayılan “kapitalizm en iyi sistemdir” düşüncesinin nasıl bir safsata olduğu bugün gün gibi açık. 20 yıldır Marksist Tutum egemen ideolojinin yalanlarına inat doğruları yazmaya devam ediyor. Hem güncel hem de tarihsel olayları işçi sınıfının penceresinden yorumlayan, yıllardır doğru bakış açısıyla işçilere kılavuzluk eden Marksist Tutum yolumuzu aydınlatıyor.
2000’li yılların başında yapılan emperyalist savaş tespitlerinin bugün ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görüyoruz. Üçüncü emperyalist paylaşım savaşı işçi sınıfının yaşamını her açıdan katlanılmaz hale getiriyor. Göç sorunuyla birlikte milliyetçiliği kışkırtan egemenler kendi düzenlerini sürdürmeyi amaçlıyorlar. Aslında korkuyorlar. Çünkü kendi kurdukları düzenin tüm çelişkileri artık kabak gibi ortada duruyor. İşçi sınıfına hiçbir şey veremeyen kapitalistler ve onların iktidarları daha da saldırganlaşıyor. Tüm dünyada faşizm yükseliyor. Aynı zamanda baskıcı rejimlere karşı yükselen sesler her geçen gün çoğalıyor. Bu sesleri susturmak için egemenler koronavirüse bir silah gibi sarıldı. Tüm toplumu korkutup zehirledikleri bir anda Marksist Tutum bize bir panzehir enjekte etti. Korku duvarlarını yıkıp egemenlere inat birbirimize kapılarımızı açtık. Daha fazla bir araya gelmenin yollarını arayıp bulduk. Egemenlerin yalanlarını, hilelerini bulunduğumuz her yerde işçilere anlattık. Umutsuzluk sarmalının içinde çevremizdeki işçilere umut olduk. Umudu büyüten Marksist Tutum’a 20. yaşında selam olsun.
link: Ankara’dan bir kadın işçi, Marksist Tutum Göz Bağlarımızı Açmaya Devam Ediyor!, 27 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7680
Marksist Tutum Geçmişten Geleceğe Kızıl Bir Şerit
Marksizm kurucuları Komünist Manifesto’da “bugüne kadarki toplumların tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir” diyerek, yazılı tarihin başlangıcından bu yana dünya düzenlerinin sınıflı ve sömürülü düzenler olduğunu dile getirirler. Asıl meselenin sınıfsız, sömürüsüz yani komünist bir dünyanın kurulması olduğunu anlatırlar. Marx ve Engels bütün ömürlerini komünist bir dünyanın temellerini oluşturmaya adadılar. Bu iki yüce komünist devrimci kendilerinden sonrakilere miraslarını bırakarak bu dünyadan geçip gittiler. Onların bıraktığı mirası doğru kavrayıp aynı yoldan yürüyenler maalesef azınlıkta kaldı. Onların mirasına sahip çıkıyor görünen, ufukları ulusal sınırları aşmayanların sayısı ise saymakla bitmez. Bu da yetmezmiş gibi, Marksizm onyıllar boyunca Stalinizmin ağır tahrifatı altında kalmış, tarihin tozlu raflarına atılmaya çalışılmıştır.
1917 büyük Ekim Devriminin mimarı, öncüsü ve önderi Bolşevik Partisiydi. Bu devrimle birlikte kurulan şey işçi sınıfının iktidarıydı ve onun aracı da sovyetlerdi. Ancak 1924’ten itibaren işçi sınıfının canı ve kanıyla kazandığı sovyet iktidarının, yani proletarya diktatörlüğünün elinden çalınma süreci başlamıştı. 1930’larda ise bu süreç tamamlandı ve işçi sınıfının iktidarı gasp edilerek yerine –tarihe bir ucube olarak geçecek olan– Stalinist despotik bir düzen kurulmuş oldu. Yıkıldığı ana dek bu Stalinist SSCB’yi sosyalist, hatta komünist olarak görenlerin sayısı saymakla bitmez. Üstüne üstük yıkılıp yok olduktan sonra da onu “sosyalist” olarak görenlerin hâlâ zerrece bir ders çıkarmadıkları ortada.
Ancak tarihimizin her döneminde, Marksizmin gerçek takipçileri, onun kızıl şeridini eğip bükmeden, dondurup dogma haline getirmeden işçi sınıfının devrimci mücadelesini veregeldiler. İşte Marksist Tutum bu kızıl şeridi sıkıca kavrayarak günümüze ve yarınlarımıza taşıyor. Marksist Tutum 20 yıl önce yayın hayatına başladı ama onu var eden enternasyonalist komünistlerin bu mücadele içindeki tarihleri onyıllar öncesine uzanıyor. Marksist Tutum’un kurucuları, herkesin sorgusuz sualsiz biat ettiği SSCB henüz yıkılıp gitmeden önce başladıkları sorgulamanın ardından iğneyle kuyu kazarcasına ter akıtarak bu görüşlerin temellerini atmışlardı. 1917 Büyük Ekim Devrimiyle kurulan işçi iktidarının ve bu iktidarın işçi sınıfının elinden Stalinist karşı-devrimle nasıl çalındığını anlamak isteyenler için Elif Çağlı’nın Markizimin Işığında kitabı bir kılavuzdur. Bu kitapta anlatılanlar Marksist Tutum için bir köşe taşıdır ve bu düşüncenin temelidir. Ardı sıra kaleme alınan kitapların, yazıların her biri de bu temelin üzerinde yerlerini aldılar.
Diğer yandansa, Marksist Tutum sayfalarında yer alan her bir makalenin sınıf temelinde devrimci mücadele veren her birimiz için çok kıymetli olduğuna yaşayarak tanık oluyoruz. Üçüncü Dünya Savaşı Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla girdiği yeni aşamadan, faşizmin boğucu saldırılarına, orada dünyayı sarsan göçmen sorununa ve nihayet sistemin tarihsel krizine dek türlü konuda Marksist Tutum sayfalarında çıkan yazılar sayesinde doğru tutum alabiliyoruz. İşte içinde yaşadığımız dünyanın tüm bu kahredici havasına karşı tarihsel iyimserliğini kaybetmeyenlerin beslendiği kaynaktır Marksist Tutum. Örgütlü olmanı en güzel yanı da buradan gelir.
Marksist Tutum’un temellerini atanlar, en zorlu dönemlerde bile “sen yolunda yürü, bırak ne derlese desinler” diyerek ilerlediler. Onların vaktinde attıkları tohumlar bugün meyvesini veriyor. Marksist Tutum’u var edenlere bin selam olsun!
link: İzmir’den bir MT okuru, Marksist Tutum Geçmişten Geleceğe Kızıl Bir Şerit, 24 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7677
Prometheus’un Ateşi: Marksist Tutum
Marksist Tutum’la 15 yaşımda tanışmıştım. Bir arkadaşımın Elif Çağlı’nın Marksizm ve Gençlik yazısını elime tutuşturmasıyla başlamıştı serüvenim. Defalarca okumuş, anlamaya, kavramaya çalışmıştım. Önemli olduğunu düşündüğüm paragrafların altını renkli kalemlerimle çiziyor, bana çokça yabancı gelen kavramları öğrenmeye çalışıyordum. Böylece tüm paragrafları renkli renkli çizdiğimi fark ettim. O günden beri benim de hayatım renklenmişti. Çok başka bir dünya anlatılıyordu o satırlarda. Çağlı, bu makalesinde tanrılardan ateşi çalarak insanlığı karanlıktan, açlıktan ve soğuktan kurtaran Prometheus’u hatırlatıyor ve sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın kurulabileceğini söylüyor; Marksizmi de tüm ezilenleri kurtaracak Prometheus’un ateşine benzetiyordu. İlk okuduğumda aklımda Prometheus ve ateşi kalmıştı. Sonraları hayatımda bir ışık oldu Marksist Tutum.
Marksist Tutum binlerce makaleyle yaşama dair ne varsa aydınlatıyor zihinlerimizi. Sınıfların tarihini, dünü, bugünü ve yarını anlatıyor. Geçmişi geleceğe bağlayan zincirdir Marksist Tutum. Bir halkası eksik kalırsa zincir kopar. Her bir halkayı birbirine bağlıyor ve kılavuz olarak önümüzde 20 yıldır yürüyor. Sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz dünya mücadelesinde 20. yılın kutlu olsun Marksist Tutum! Biz sınıf bilinçli işçiler olarak yolunda yürümeye, aydınlattığın zihinlerimizle sınıf kardeşlerimizi de mücadeleye katmaya devam edeceğiz.
link: Ankara’dan bir genç işsiz, Prometheus’un Ateşi: Marksist Tutum , 24 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7676
Umudun Sesi Marksist Tutum 20. Yılında Yol Göstermeye Devam Ediyor!
Marksist Tutum, işçi sınıfı içerisinde hak ve yaşam mücadelesine öncülük etmeye çalışan her öncü işçinin besin kaynağıdır.
Marksist Tutum, kapitalizmin geleceksiz bıraktığı gençliğe umut, geleceğin yolunun döşenmesinde esin kaynağıdır.
Marksist Tutum, kadın işçilerin çifte ezilmişliklerinin bilincine varmasında, mücadeleye atılmasında ve devrimci dönüşümünde güç kaynağıdır.
Marksist Tutum, kapitalizmin dünyamızı cehenneme çevirdiği bir dönemde her sınıf bilinçli öncü işçinin örgütlenme kılavuzudur.
Marksist Tutum, 20 yılı aşkın bir süredir bizlere güç, kararlılık, cesaret, coşku ve umut veriyor. Selam olsun bizlere yol gösterenlere, umudu yeşertenlere!
link: Bursa’dan MT okuru bir işçi, Umudun Sesi Marksist Tutum 20. Yılında Yol Göstermeye Devam Ediyor!, 21 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7674
Deniz Fenerimiz Marksist Tutum’un 20. Yılı Kutlu Olsun
Marksist Tutum sitesi 20 yılı geride bıraktı. Bu süre boyunca yazılmış yüzlerce yazı-makalenin her biri önemini her okunduğunda göstermeye devam ediyor. Bugünlerde yayımlanan makalelerde geçmişteki yazılardan verilen referanslar, Marksist Tutum’un öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu, geçmişten günümüze ışık tuttuğunu, bir rehber niteliğinde olduğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor.
Örneğin emperyalistlerin savaş karşısındaki ikiyüzlü tutumları en doğru şekilde ortaya konuluyor. Türkiye’de faşist rejimin iktidara gelişinden bugüne kadarki çizgisini en doğru biçimde tahlil ederek, iktidarın yönelimini, içinde bulunduğu buhranı ve iktidarını sürdürebilmek için neleri yapabileceğini ortaya koyarken, işçi sınıfını sinip beklemeye değil mücadeleye çağırıyor.
Deniz feneri nasıl ki gemilerin yönlerini bulmasında yardımcı olur, işte Marksist Tutum da puslu havalarda bilincin zehirlenmesine, ideolojik saldırıların etkisi altında kalmasına, mücadele yolundan sapmasına engel oluyor. Yaşadığımız bölgeyi ve tüm dünyayı her geçen gün felâketin kıyısına biraz daha yaklaştıran kapitalist düzene karşı mücadelemizde deniz feneri gibi yolumuzu göstermeye devam ediyor.
Çoğu zaman gündemi yeni bir konu meşgul etmeye başladığında, kendimizi bu konuyla ilgili çıkacak bir makaleyi beklerken bulduğumuz oluyor. Sıcak gelişmeleri konu alan ama bununla yetinmeyen, konuyu derinlemesine işleyen yazılar, ufuk açıcı özelliğini her daim koruyor. Geçmişin mücadele deneyimlerini Marksist temelde süzüp bir araya getirerek bizlere ulaştıran, birikimini her geçen gün geliştiren, okuyucusunu da bu gelişimin bir parçası haline getiren Marksist Tutum’un takipçisi, okuyucusu olmak bizler için gurur kaynağıdır.
Geçmişte bilgiye erişimin kısıtlı olduğu zamanlardan farklı olarak, günümüzde internet ve akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte dünyanın herhangi bir köşesindeki gelişmelerden anında haberdar olmak mümkün. Ancak, kapitalist sistemin egemen olduğu bir dünyada haberler de çarpıtılarak yayılıyor. Hatta durumun ciddiyetine göre iletişim kanalları tamamen kesilebiliyor. Teknolojik imkânların gelişkinliği önemli bir aşamaya ulaşmış olsa da, bu teknolojinin kontrolü sömürü düzeninde ve egemenler çeşitli şekillerde emekçileri burjuva ideolojisinin etkisi altına almaya çalışıyorlar. 25. kare örneğinde olduğu gibi, incelikli yöntemlerle emekçilerin zihnine emek düşmanı ideolojinin zerk edilmesi sağlanabiliyor. Hedefteki kişi ve hatta toplum, sağlam bir donanıma sahip değilse, bu etki alanından kurtulabilmesi mümkün değildir. Marksist Tutum işte bunun için de sağlam bir donanım sunuyor.
Marksist Tutum’un yayın hayatına başladığı günden bu yana takipçisi olan bizler, yayınımızın 20. yılını kutluyoruz. İlk günden bu yana bizi donatan Marksist Tutum’un ışığının daha çok insanın yolunu aydınlatabilmesini sağlamak için mücadeleye devam edeceğiz.
link: İstanbul/Tuzla’dan MT okurları, Deniz Fenerimiz Marksist Tutum’un 20. Yılı Kutlu Olsun, 18 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7672
Geleceği İlmik İlmik Dokuyanlara Selam Olsun!
Marksist Tutum nedir diye sorsalar bana, “Bu toprakların ve hatta dünyanın yeryüzündeki yıldızlarıdır” derim. Çünkü hayata ve yaşama dair aydınlatılmayan tek bir nokta yoktur Marksist Tutum’da. Kültürden sanata, çevreden kadına, eğitimden sağlığa, tarihten geleceğe, savaştan barışa, bilimden gençliğe ve daha birçok konuda ve sorunda, aydınlatılmasını istediğiniz her ne varsa Marksist Tutum’da bulabilirsiniz.
Elbette bilgi çağında yaşıyoruz, her yerde her kaynaktan bir sürü bilgiye ulaşabiliriz. Ne var ki yaşadığımız bu kapitalist dünyada her şey taraflıdır. Toplumda iki ana sınıf vardır; işçi sınıfı ve burjuvazi. Egemen sınıf, doğumumuzdan ölümümüze, kendi sınıf çıkarları temelinde yalanlarla doldurur beyinlerimizi. İsterler ki, onların istediği gibi yaşayalım, onların istediği gibi düşünelim, sadece onlar için doğup onların çıkarları temelinde yaşayıp göçüp gidelim bu dünyadan. O yüzden yalanlarla beslenmek yerine doğru kaynağa ulaşmak gerekir. Marksist Tutum, biz sınıf devrimcilerine her daim kılavuz olmuştur, bu nedenle çok şanslı hissediyorum kendimi. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin sınıfımızın ne kadar büyük olduğunu, beynimizdeki sınırları aşarak dostu düşmandan ayırmayı öğrendik. Çürüyen kapitalizmin yeryüzünü cehenneme çevirmekten, insanlığı ve doğayı savaşlarla, yıkımlarla katletmekten geri durmayacağını öğrendik. Öğrendik ki, tüm kötülüklerin anası kapitalist sömürü düzenidir. Gerçekleri göstermekle kalmayıp, sosyalist bir dünyayı nasıl inşa edeceğimizin de kılavuzu olmuştur Marksist Tutum. 20 yıldır biz sınıf devrimcilerine kılavuzluk eden, “Faşizmin Panzehiri Devrimci Dirençtir” diyerek, “Enternasyonalle Kurtulur İnsanlık” rotasından bizleri yürüterek, koca bir dünyaya sahip olmanın hayal olmadığı umudunu yüreklerimize nakşedenlere selam olsun! İnanıyorum ki, beklediğimiz o günler geldiğinde, çocuklarımız, torunlarımız, sizleri tarihin yiğitleri ve sınıfın çalışkan evlatları olarak her daim bağırlarına basacaklardır…
link: İstanbul/Sancaktepe’den MT okuru bir kadın işçi, Geleceği İlmik İlmik Dokuyanlara Selam Olsun!, 18 Haziran 2022, https://marksist.net/node/7671