Dünya işçi sınıfı 2021 1 Mayıs’ını ağır sorunlarla karşılıyor. Kapitalizm tarihsel sistem krizi içinde çırpınırken burjuvazi işçi sınıfına dört bir koldan saldırıyor. Son bir yıldır dünyayı saran Covid-19 salgını bu saldırıların bahanelerinden birini oluşturuyor. Ekonomik hak gasplarının, ücretsiz izin gibi saldırıların yanı sıra, işçi sınıfının temel demokratik hakları da salgın bahanesiyle kısıtlanıyor. İşçilerin bu saldırılara karşı seslerini yükseltmek için yaptıkları ve yapmak istedikleri eylemler “sağlık” bahanesiyle yasaklanıyor, yasadışı ilan ediliyor. Sokağa çıkan emekçiler devlet zulmüne uğruyor. Şimdi 1 Mayıs da bundan nasibini almış durumda. Sözde bulaş riskini azaltmak adına Türkiye’nin işçi yatağı kentlerinde 1 Mayıs mitingleri yasaklandı. İktidardaki siyasi güçler her türlü açık ve kapalı kitle toplantılarını “lebaleb” yaparken, sokakta 1 Mayıs bildirilerini dağıtmak isteyen işçiler, sendikacılar vahşice engellenmeye çalışılıyor. İşçilerin 1 Mayıs’ta bir araya gelmesinden korkuluyor. Korkmakta haklılar, çünkü işçi sınıfının ve diğer emekçi katmanların canı burnunda. İşsizlik, yoksulluk, mahrumiyet, eşitsizlik, adaletsizlik görülmemiş düzeylere çıkmış durumda. Bununla el ele yolsuzluk, kayırmacılık, çürüme tüm pis kokusuyla dört bir yanı sarıyor…
Öfkesi birikmiş işçi sınıfı 1 Mayıs’ta tüm bu kapitalist rezilliğe karşı sesini yükseltmeye hazır. Tüm engelleme girişimlerine rağmen işçi sınıfı 1 Mayıs geleneğini yaşatmanın yollarını buluyor, bulacak. 1 Mayıs hafızası silinemez!
İnsanlığın kutladığı ya da anma yaptığı sayısız gün vardır; ulusal bayramlar, dinsel bayramlar vb… Her ne kadar bunların birçoğu sahici tarihsel dayanaklara sahip olsalar da, hiçbiri insanlığın ezici çoğunluğunu kucaklayabilecek bir kapsama sahip değildir, doğaları gereği olamazlar. 1 Mayıs, işçi sınıfının insanlığın kurtuluşunu temsil ettiği gerçeğinin göz alıcı bir simgesidir. Yeryüzünde milyarlarca insanın dil, din, mezhep, milliyet, cinsiyet, yaş ayrımı tanımaksızın aynı ruhla birleşip aynı anda kutladığı bir gündür ve bunun nedeni onun işçi sınıfından doğmuş olmasıdır. O işçi sınıfı ki, ulusların, milliyetlerin, dinlerin, cinsiyetlerin ötesinde insanlığın tek gerçek birleşme potasını oluşturur.
Bu büyük ve kucaklayıcı gelenek yasaklarla sindirilemez, yok edilemez, unutturulamaz. İşçi sınıfı 130 yıldır buna izin vermedi, bundan sonra da izin vermeyecek. Aksine 1 Mayıs ateşi daha da harlanarak yaşamaya devam edecek. Sömürünün, baskının, sınırların olmadığı, eşitlik ve özgürlüğün çiçek açtığı bir dünya özlemi nasıl yok olmadıysa, bu özlemin bir ifadesi olan 1 Mayıs da tüm heybetiyle egemenlerin karşısına dikilip onları korkutmaya devam edecek!
1 Mayıs tüm dünya işçi sınıfına kutlu olsun! Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın işçi sınıfının uluslararası mücadele birliği!
link: Marksist Tutum, Sermayenin Azgın Saldırılarına, Baskı ve Yasaklara Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!, 23 Nisan 2021, https://marksist.net/node/7346
Burjuvazi Şimdi de “Paydaş Kapitalizmi”ni Parlatıyor
Çelişkili Açıklamaların Gölgesinde Uzaktan Eğitim