Bizler Gebze’de çeşitli fabrikalarda çalışan metal işçileriyiz. Bugün sınıf olarak pek çok sorun yaşıyoruz. Bir yanda dünyada yaşanan emperyalist savaş, kapitalizmin krizi, baskıcı yönetimler, açlık, yoksulluk, diğer yanda tüm bu sorunların üstünü örtmek için koronavirüsün kullanılması. Kapitalist sistemin ortaya çıkardığı sorunlar giderek ağırlaşıyor, derinleşiyor. Bizden önceki işçi kuşakları da bu sorunlarla karşı karşıya kaldılar. Kapitalizme karşı kavgaya giriştiler, kim zaman yenildiler kimi zaman yendiler. İşçi sınıfının tarihinde öyle dönemler var ki tarih nehrinin yatağını değiştirdi, kuşaklar boyunca unutulmadı, etkisi çok uzun yıllar boyunca sürdü. Bunlardan biri de Rusya işçi sınıfının tüm iktidarı ele almasıdır. Ekim Devrimi, kapitalistlere korku salarken dünya işçi sınıfına umut oldu, olmaya da devam ediyor.
En büyük metal fabrikalarından Putilov'a akan işçi seli...
Eskiyi yıkıp yeni bir dönemi açan Rusya işçi sınıfı, biz metal işçilerine nasıl bir yol izlememiz gerektiğini gösteren derslerle dolu. Dünyamıza, fabrikalarımıza, hayatın her alanına karabasan gibi çöken kapitalizm, yaşamı bir çileye dönüştürüyor. Bunun karşısında ayakta durabilmemizin tek yolu, bulunduğumuz her alanda, yan yana gelmek, omuz omuza mücadele etmektir. Ekim Devrimini gerçekleştiren öncü sanayi işçilerinin verdiği mücadele biz metal işçilerine örnek oluyor. 1917’de ayağa kalkan işçiler, daha güzel bir dünyada yaşayabilmek için iktidarı kendi ellerine aldılar. Bizler de fabrikalarda çalışan metal işçileri olarak aynı güzel dünyanın özlemini taşıyor ve geçmişten bugüne mücadeleyi sürdürüyoruz.