Ulusal Sorun ve Sosyalist Mücadele Diyalektiği
Baran Köksal, 20 Nisan 2005
Ulusal sorun, “asıl çelişki sınıfsaldır” gerçekliğinin arkasına sığınarak geçiştirilebilecek veya boşlanabilecek bir sorun değildir. Nitekim, ulusal sorun, tarihsel olarak burjuva demokratik bir sorun olmasına ve harekete geçirdiği kitlelerin sınıfsal çeşitliliğine karşın, barındırdığı ve kaynaklandığı çelişkiler özgün dışavurumlara sahiptirler. Enternasyonalist komünistler sosyalist temellerde birliği gerçek ve kalıcı bir çözüm olarak değerlendirseler bile, bu gerçeklikten hareketle kitlelerin –eğer varsa– ulusal sorunlarını görmezden gelmezler.
|
Yıldız Teknik Üniversitesinden bir öğrenci, 21 Mayıs 2005
Mersin’deki bayrak olayından sonra egemen sınıfın statükocu-devletçi kesiminin çıkarları doğrultusunda kitlelere milliyetçi zehir daha yüksek dozajlarda enjekte edilmeye başlandı.
|
İstanbul Üniversitesinden bir öğrenci, 23 Mayıs 2005
İstanbul üniversitesinde 2. yarıyılın bitmesine 3 hafta kala, formasyon ve yaz okulu uygulamasında öğrencileri olumsuz etkileyecek değişiklikler yapılmak istenmesi üzerine iki ayrı kampanya örgütlendi.
|
Gediz’deki Maden “Kaza”sı
Baran Köksal, 8 Mayıs 2005
Kapitalizm iltihaplanmaya, iltihaplandıkça da bünyesindeki cerahatlerini etrafa kusmaya devam ediyor. İnsanlığın doğa üzerindeki en büyük zaferi olarak ortaya çıkan kapitalizm, doğanın kör güçleri karşısında hezimetin ismi haline geldi. Öyle ki artık depremlerde, taşkınlarda, göçüklerde vb. yaşanan kitlesel ölümler kanıksanmış, günübirlik olaylar olarak görülmeye başlanmıştır. İnsanlığa verebileceği hiçbir şey kalmamış olan kapitalizm, giderayak telâfisi mümkün olmayan yaralar açmakta direniyor.
|
Miriam Municio, 22 Mayıs 2005
Ekvadorlu kitleler, bu mücadelenin ilk raundunu kazandılar. Ancak, amaç yalnızca Lucio Gutierrez’i alaşağı etmek değil, aynı zamanda onun temsil ettiği sisteme son vermekti. Tam da bu nedenle, tüm burjuva siyasetçiler gidene kadar eylemlere devam etmek hayati önem taşıyor. Bu yüzden hareket, burjuvazinin karşısına bağımsız bir programla –yolsuzluklara karışanları ve son günlerdeki ölümlerden sorumlu olanları cezalandırmanın yanı sıra, uyum programlarına, doğal kaynakların özelleştirilmesine, “Köstebek Yasası”na ve işten çıkarmalara karşı çıkılmasını ve kitlelerin mevcut yaşam koşullarının düzeltilmesini içeren bir program– çıkmalıdır.
|
3 Mayıs 2007
1 Mayıs: Mücadele Tarihimizden Dersler Çıkarmamız Gereken Gün
|
3 Mayıs 2005
Çeşitli temizlik, kozmetik ve gıda ürünleri üreten, yaklaşık 30 ülkeye ihracat yapan, Procter Gamble, Migros, Diasa, BİM, Carrefour, İsmar gibi marketlere fason mal üreten Tibet şirketler Grubu, 4 Nisanda 38 iş
|
Kartal’dan MT okuru bir işçi, 11 Mayıs 2005
Dünyanın hemen her yerinde, her yıl Mayıs ayında, öpücükler ve güller ile dolu bir gün yaşanıyor. Ya da bize yaşanıyormuş gibi aktarılıyor.
|
Ulusal 'onur'a değil, enternasyonalist bilincimize sahip çıkalım!
Utku Kızılok, Mayıs 2005
Komünistler milliyetçiliğin çeşitli kılıklar altında emekçi kitlelerin bilincine zerk edilmesine karşı uyanık olmalılar. Önümüzdeki dönemde milliyetçiliğin daha bir yükseleceği gerçeğini göz önüne alarak işçi sınıfının enternasyonalist görüşlerini inatla ve kararlılıkla savunmak gerekiyor. İşçi sınıfı burjuva egemenliğinin sembollerini ve kavramlarını değil, kendi kızıl bayrağını ve enternasyonalist sloganlarını yükseltmeli, enternasyonalist bilincine sahip çıkmalıdır. Yalnız ve yalnızca proletarya enternasyonalizmini tavizsiz biçimde savunan komünistler, emperyalist yayılmacılığa, burjuva gericiliğine, şovenizme, faşizm tehlikesine karşı tutarlı ve kararlı bir mücadele verebilirler. Bu da kuşkusuz, Marksizm temelinde berrak ideolojik-politik görüşlere ve sağlam bir enternasyonalci komünist örgütlülüğe sahip olmakla mümkündür.
|
Zeynep Güneş, 9 Mayıs 2005
Son dönemlerde hükümet, gecekondu semtlerinin iyileştirileceği, buraların toplu konut alanları haline getirileceği, semt sakinlerinin çok daha iyi koşullarda yaşayacağı ve daha iyi evlere sahip olacakları vaatleriyle, bazı semtlerde geniş kapsamlı yıkımlara girişeceği mesajını veriyor. Bununla eşgüdümlü olarak ise, “mortgage” sistemi ya da Türkçe ifade edecek olursak ipotekli kredi sisteminin uygulanmaya başlanacağı söyleniyor. Konut sorununa köklü çözüm olarak sunulan bu sistemi daha ayrıntılı olarak ele alacağız. Ama her şeyden önce belirtmeliyiz ki hükümetin maksadı, gecekonduların iyileştirilmesi ve gecekondu sahiplerinin daha sağlıklı evlere kavuşturulması değil, muhtemelen kendi etrafındaki inşaat şirketleri için yeni kâr kapıları açmaktır.
|
7 Mayıs 2005
İşçi sınıfı hareketi içinde gerçek anlamda enternasyonalist bir çizginin yerleştirilmesi hedefiyle yayın hayatına başlayan aylık Marksist Tutum dergisini devrimci duygularla selamlıyoruz. Aşağıda derginin içinde yer alan yazıların başlıklarını ve Çıkarken adlı yazıyı yayınlıyor ve burada belirtilen doğrultunun başarıya ulaşmasını diliyoruz: “Marksist Tutum gökten zembille inmiyor, uzun ve zorlu bir yoldan gelerek işçi sınıfı hareketi içinde gerçek anlamda Marksist bir damar açma çabasının ilerletmeyi hedefliyor. Marksist Tutum’un, özellikle kendisini milliyetçilikten ve reformizmden arındırmayı başarmış, geçmişin derslerini hazmetmiş yeni bir Marksist işçi ve gençlik kuşağının şahsında muhatabını bulacağına varlığımızın tüm gücüyle inanıyoruz.”
|
Kerem Dağlı, 2 Nisan 2005
SEKA direnişi bir kez daha göstermiştir ki, sınıf hareketi düzenle bütünleşmiş sendikal bürokrasinin sultası altındadır ve bu durum değişmedikçe mucizeler beklemenin anlamı yoktur. Burjuva ideolojisinin ve sendikal bürokrasinin sınıf hareketi üzerindeki hâkimiyetini kırabilmek için devrimciler ve komünistler sendikalarda militan bir sendikacılık anlayışını egemen kılmanın çabası içinde olmalıdırlar. Bu da işin kolayına kaçıp hariçten gazel okumakla veya sendika bürokrasisine oynamakla başarılamaz.
|
Ümraniye’den bir MT okuru, 30 Nisan 2005
Turizm sektörü dışarıdan öyle zevkli, eğlenceli, albenili olarak gözükse de durum hiç de öyle değil.
|
|